Yeni evimde geçirdiğim ilk geceydi. Hatırlıyorum. Ne kadar heyecanlı olduğumu, bir o kadarda üzgün olduğumu hatırlıyorum. 9 sene yaşadığım 2. kattaki apartman dairesinden ayrılmanın üzüntüsünü yaşarken; kocaman bir bahçeye sahip, büyük yatak odalı, küçük diyebileceğim hiçbir şey olmayan, herkesin hayallerinde yer alabilecek bir evi almanın gururuyla yeni odamda düşünerek tavanı izliyordum.
Bu evi almadan 6 yıl önce bir organizasyon şirketi açmıştık çok yakın bir arkadaşımla. Yaptığımız projeler fazlaydı fakat hiç anlaşamıyorduk hatta o kadar çok tartışıyorduk ki projelerle bile ilgilenemiyorduk. En sonunda oturup konuşmaya bir restorana gittik. Gitmeye ikna etmek çok zor olmadı çünkü o da biliyordu konuşup bir şekilde bu durumu çözmemiz gerektiğini. Bir karar verecektik. Siyah saten bir elbise giydiğimi ve takılarımı abartarak takıştırdığımı hatırlıyorum o ise kırmızı bir tulum giyip gelmişti göğsünün üstüne isminin baş harfini takmıştı. Naz’ın N sini takmıştı. O gece geçirdiğimiz onca anı kafamda dönüp durdu. Gözlerim doluyordu. “Son kararın mı?” diye sormuştum Naz’a. Duygularım kararlarımın önüne geçmişti. Yanlış bir şey yapmak istemiyordum. Buraya onunla yolumu ayırmak üzere gelmiştim ama şuan olanlardan ben sorumluydum. Biliyordum ayrılırsak bir daha konuşmayacağımızı, yüz yüze bakamayacağımızı. Bana birden “Evet.” dedi. Çok hızlı cevap verdiğini düşünmüştüm ama onu beklerken benim ne kadar aklımı kurcalayan soru varsa kendime sorduğumu fark etmemişim. Artık gözyaşlarımı tutamamıştım. Naz umursamadan garsonu çağırıp hesabı istemişti. Bütün hesabı kendisi ödemek istemişti. Israrlarıma rağmen kendisi ödemişti ve el sıkışıp oradan ayrılmıştı.
Ertesi gün ikimizde hisselerimizi satışa çıkarmıştık. Kafamı toparlamam gerektiğini biliyordum. Olan olmuştu artık. Her ne kadar duygusal bir insan olsam da artık yapacak bir şey olmadığını ileriye bakmam gerektiğini anlamam fazla uzun sürmemişti. Hala geçinebilecek param ve fazlası vardı. Ama bu yeni bir
işe ihtiyacım olmadığını göstermiyordu. Ancak bir yere kadar yetecekti bu para bana. Başkasının yanında işe girmek istemedim. Önceden patron olduğum için çalışan patron ilişkisini biliyordum ve çalışan olmayı istememiştim. Bir ortak bulup bir proje geliştirmem gerekiyordu. Ortağa ihtiyacım vardı çünkü tek başıma bir şirket açabilecek param yoktu. Ortak bulmak çok zor olmadı. Kendisi çok iyi yerlerde eğitim almış ama aynı şekilde o da çalışan olmak istememiş.
Can’la çok başarılı bir ikili olmuştuk. Bir sürü ödül kazanmıştık. İkimizde çok mutluyduk. İlk başta her gece oturup çalıştığımız günleri hatırlıyorum. Uykumuz bile gelmiyordu. Oturup saatlerce çalışırdık. Bugünleri görmek ikimize de onur veriyor. Bazen düşünürken çoğu hayalimi onun sayesinde yaşadığımı, o olmasaydı bunların belki de hiç birini yapamayacağımı düşünüyorum.