O gün aslında Boran için gün normal başlamıştı, emekliliğine ayrılalı koca bir sene bir sene olmuştu. Eski mesleği olan casusluğu az da olsa günden güne özlüyordu fakat emekliliğe ayrılması hem kendi için hem de ailesi ile daha fazla zaman geçirmesi bakımından daha iyi olmuştu. O günü aslında baş başa karısı ile geçirecekti ama olanlar pek öyle değildi. Bir kafeye oturmuş bir şeyler içerken bir anda mekanı eski bir patronu tarafından savaş alanına çevrilmişti. Bu gibi durumlara işi dolaysıyla alışık olsa da kendini sadece koruyabilmişti fakat karısı kaçırılmıştı. Olaylara tam anlam verememişti, kaçıran kişilerin arkasından koşmaya başladı ama tam da o sırada birkaç kişi Boran’ı etkisiz hale getirdi ve bayılttılar.
Uyandığında küçük bir odada bağlı bir şekilde kendini buldu ve bir anda eski patronu önüne çıkageldi. Ona son bir iş teklif edecekti ve bunu yapması durumunda karısını ona geri verecekti. Boran sinirden deliye dönmüştü ama hamle yapamıyordu ilk başta kabul etmeyip sağa sola tehditler savurmaya başladı. Patron bu durumdan hoşnut olmadı ve işi kabul edene kadar Boran’ı dövdürdü ve sonunda Boran işi kabul etmek zorunda kaldı.
Bu işin eski işler kadar kolay olmayacağını biliyordu bu yüzden eski arkadaşı Deniz ile yapacaktı. Deniz ile sadece kulaklıkla bağlanıp iş yapardı onun bir nevi yol göstericisiydi hangi yoldan ne çıkacağını bildirirdi ona. Bu seferki işi bir mafya örgütünü çökertip çaldıkları para ve silahlara el koyup örgütün başındaki kişiyi canlı bir şekilde patronuna teslim etmekti. Bunu nasıl tek başına yapacağı hakkında en küçük bir fikri yoktu ama riskli olsa da kılık değiştirip onları içten yok etmeyi deneyecekti.
Örgüte kolayca girmişti ve kısa sürede en güvenilir kişi haline gelmişti ve başkanın sağ kolu oluvermişti yaklaşık 1 ay içerisinde. Tabii bunu yaparken de birçok kişinin başkanın gözünden düşmesine sebep olup sağa sola itiraflar atmıştı ve 50-75 kadar kişinin ölümüne neden olmuştu. Başkanın diğer yardımcısı ilk günden beri ona karşı önyargı ile yaklaşıyordu ve örgüte bir şey yapacağına adı gibi emindi, sürekli Boran’a kötü davranıyordu bu yüzden. Boran ondan kurtulmak için uyurken onu zehirlemeye gitmişti fakat fazla sakar olduğu için onu uyandırmıştı ve kavgaya başlamışlardı hemen sonrasında onun gerçek kimliği ortaya çıkmıştı. Gemide oldukları için bir kısmından kolayca kurtulmuştu tabii ki bu arada Deniz de ona yardım ediyordu ve o da çoğu şeyi ele geçirip rotayı farklı yöne çekmişti. Gemi bir buz dağına son sürat gidiyordu yaklaşık çarpmasına da 1 saat vardı bundan dolayı işini tez zamanda bitirmesi gerekiyordu. Tam başkanın odasına gelmişti ona doğru saldıracakken arkasında onun patronu belirmişti ve onu etkisiz hale getirmişlerdi.
Aslında amaçları onu öldürmekti ve Boran’ı bir yere bağlamışlardı buz dağına çarpmasını da aslında Deniz yapmamıştı onu da öldürmüşlerdi kendileri rotayı değiştirmişlerdi. Yaklaşık 25 dakika içerisinde gemi batacaktı ve Boran’ın kulağına “Lütfen yardım edin!” diye bir ses gelmişti. Bu onun karısıydı, saate bakmıştı ve yaklaşık 10 dakika kalmıştı çarpışmaya kendi kendine “Fazla vaktim kalmadı, bu durumdan bir an önce kurtulmalıyım!” diye söylenmeye başladı. Bağlı olduğu yerden fazla çırpınarak kurtulmuştu sıra karısını bulmaktaydı, zaman gittikçe daralıyordu ama sonunda bulmuştu onu. Onu da çözmesi fazla sürmedi ve küçük bir kaçış sandalı buldular fakat yaklaşık 30 saniye kalmıştı tam kayığa yerleştikleri an çarpışma etkisi ile kayık gemiden düşmüştü ve kayıkla beraber ikisi de öyle ama kurtulmayı başarmışlardı.
Kıyıya varmaları yaklaşık 2 saat sürmüştü ama Boran herkes onu ölü bildiğinden dolayı zaman kaybetmeden sabahın ilk ışıkları ile başkanı bulmaya gitti ve onu tek evinde bastı tek kurşunda onu yere sermişti. Sıra patrona gelmişti ve onun evi korumalı olduğundan dolayı kılık değiştirip şoförü yerine geçmişti. Patron arabaya bindiği an onun Boran olduğunu anlamıştı silahı tam çekmişti ki Boran bunu fark edip ani fren yapmıştı. Patronun elindeki silah düşmüştü ve Boran’a saldırmıştı. Boran direksiyonu bırakmışken dağdan yuvarlanmaya başladılar ki Boran kendini kapıdan attı böylece intikamını tamamen almış oldu.
Yeniden ailesinin yanına dönmüştü ve daha sakin bir ülkeye taşınma kararı aldılar böylelikle aynı şeylerin yeniden başlarına gelmeyeceğini umuyorlardı…