Alın size üzerinde düşünülmesi gereken bir konu: Kültürel mirasların korunması. Sizce bir ülkenin kültürel miraslarını koruyabilmesi için devletin turizmi teşvik etmesi mi, yoksa bu mirasları koruma altına alması mı daha doğru olur? Bana kalırsa, her şeyi değil ama büyük yapıları halka açmamalıyız. Çünkü devletimizin bu miraslara gerektiği gibi bakamadığını düşünüyorum. Özellikle, Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi yerlerin modern sanat galerilerine dönüştürülmesine izin verilmesi, bana göre doğru bir yaklaşım değil.
Yanlış bulduğum bir başka konu da restorasyon ve kazı çalışmaları. Aslına bakarsanız, tarihi bir yapı ya da antik bir kent bulmak o kadar da zor değil. Ancak, bu yerlerin adları bilinmedikçe, onlara yapılan yatırım da azalıyor. Örneğin, kimsenin tanımadığı bir antik kenti gezerken, çok güzel bir heykelin kırık bir parçasına, rengi bile tutmayan bir mermer parçası yapıştırıldığını görmek mümkün. Üstelik bunu, yalnızca orayı gezen turistler heykeli tam hâliyle görebilsin diye yapıyorlar.
Kültürel mirasların korunması elbette önemli, ancak bu süreç bilinçli ve titizlikle yürütülmeli. Devletin, bu mirasları sadece turizme kazandırmak için değil, gerçek anlamda korumak için yatırım yapması gerekiyor. Aksi hâlde, bu değerler zamanla özünden uzaklaşarak ticari birer meta hâline gelebilir.