Siyahın Beyazla Mücadelesi

İyilik ve kötülük… Hayatımızın her anında yanımızda olan, sizin kişiliğinizi, davranışlarınızı belirleyecek olan iki düşman gibidirler. İçinizden bir ses herhangi bir şeyi yapmanızı söylerken diğer bir taraf onu yapmamanız için sizi ikna etmeye çalışır ya, işte durumun özeti tam olarak budur. Kimileri o sesi dinlerken kimileri de tam tersini yapar. Ama yaptığı seçimin sonucuna da katlanır.

Herkes seçimlerinde özgürdür. Seçimlerinizde ya siyaha ya beyaza yönelirsiniz . Genelde gri olmaz bu seçimlerde, dümdüz ilerler ve sonuçlarına razı olursunuz. Sonrasında ise ya iç rahatlığı ile bir köşede kafa dinlersiniz ya da pişmanlığın sizi ele geçirmesine göz yumarsınız. Daha sonrasında adınız ya meleğe çıkar(ki bu gerçekten gurur verici) ya da şeytan olursunuz insanların gözünde.

Bu çelişkiyi pek çok filmde de görürüz aslında. Kötü olan karakteri dışlarken iyinin yanında yer almayı her şeyden çok isteriz. Oysaki bilmediğimiz bir şey var: Bir insanı yaptığı tek bir iyiliğin iyi yapamayacağı gibi kötülük de kötü yapamaz. İnsanların iç dünyasında neler yaşadığını bilmediğimiz için bize yansıtılan yönü incelerken biraz da anlayışlı olmamız gerekiyor. Evet, iyi insanlarla karşılaşmayı, onlarla sohbet etmeyi seveceğiz ama içinde kötülük barındıran insanları da vazgeçirmemiz hepimiz açısından iyi olacaktır.

Shakespeare’in ünlü sözü olan ‘’Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.’’ hesabı oldu biraz bu iyilik-kötülük arasındaki ilişki. Ya iyisin ya da kötü, bu senin yaradılışında var, gibi sözlerin bizim hayatımıza olan etkileri bizleri sonu gelmeyen bir düşünce evrenine sokar, oradan kolay kolay çıkmamız da mümkün olmaz. Ailenden veya arkadaşlarından dolayı yargılanan insanlara yapılan haksızlıklar, sevdiğiniz bir insanın davranış biçiminden dolayı yargılanmanız, kendinizi açıklama fırsatınızın olmaması… Bunların tek nedeni ise günümüzdeki iyilik-kötülük çatışması olarak karşımıza çıkıyor.

Çoğumuzun bildiği bir hikayeden bahsetmek istiyorum: Kızılderililerin bilge reisi ve torunu, siyah ve beyaz renklere sahip iki köpeği izliyormuş. Torunu bu iki rengin anlamını sorduğunda onların iyilik ve kötülüğü simgelediği cevabını almış. Bir süre daha izledikten sonra bilgeye bu iki köpekten hangisinin kazanacağını sormuş. Bilgenin cevabı ise şu olmuş:

  • Ben, hangisini daha iyi beslersem.

Herkesin içinde bir siyah olduğu gibi bir beyaz da barınır. Karar verebilecek durumda olduğumuzda ise ya siyaha elimizi uzatır ya da beyazın gerektirdiği davranışları sergileriz. Hepimizin farklı düşünce yapıları, tercih hakları vardır. Önemli olan içinizde bulunan iyilik ve kötülük değildir, hangisini iyi beslediğinizdir.

(Visited 68 times, 1 visits today)