Hiç işe gidip çalışmak için heyecanlanan bir yetişkin gördünüz mü? Ben gördüğümü hatırlamıyorum. Tabi niye mutlu olsunlar, niye heyecanlansınlar ki? Gittikleri yer çoğunlukla uzun gri binalar topluluğundan oluşuyor. Neredeyse her gün çok erken saatlerde uyanıp depresyon sözcüğünün binaya çevrilmiş haline doğru yola çıksam, ben de mutlu olmazdım. Ama çalışanların mutluluğu ve sağlığı, iş yapma kapasitelerini düşündüğümüzden çok daha fazla etkiliyor. Bu yüzden eğer işverenler şirketlerindeki verimliliği arttırmak istiyorlarsa bazı şeyleri değiştirmeleri gerekiyor.
Öncelikle binaların görünümünden başlanması taraftarıyım. Çünkü sanki dünyada gri renk bolluğu varmış gibi her şeyi aynı boğuk, sıkıcı griye boyamaları insanların modunu düşüren bir şey. Bunun yerine daha canlı renkler seçilebilir. Mesela renklerin psikoloji üzerinde etkisini araştıran uzmanlar, mavi ve yeşil gibi renklerin insanları huzurlu ve sağlıklı hissettirdiğini düşünüyor. Gri rengi de ciddiyeti temsil ettiği düşünüldüğü için kullanılıyor. Gri rengini hayatımızdan tamamen çıkarmamıza gerek yok. Sadece onun yanında mavi, yeşil ve sarı gibi insanların modunu yükselten renkler tercih edilebilir.
Bunun yanında güneş ışığının da bu renkler gibi insan üzerinde sakinleştirici ve motive edici bir etkisi varmış. Bundan yararlanılması gayet kolay. Pencereleri daha büyük ve daha sık yapıp insanların güneş ışığı alması sağlanabilir. Çalışanlar çalıştıkları şirketlerin ferah ve canlı olduğunu düşündüklerinde daha kolay motive olup işe başlayabilirler.
Çalışmaya başladılar başlamasına ama işlerini bitiremiyorlar, yapmaları gerekenleri iş saatleri içerisinde yapamıyorlar, bu yüzden mesai yapmaları gerekiyorsa bu da düzeltilmesi gereken bir şey. Önemli bir kriz veya proje anında çalışanların mesai yapması anlayışla karşılanan bir şey. Ama bu gibi zamanlar dışında çalışanların sıklıkla iş saatleri sonrası çalışmalarının engellenmesi, onlara iş saatleri içerisinde yapılabilecek kadar iş verilmesi gerekiyor. Böylece çalışanların yorgunluk ve sağlık seviyeleri kontrol altında tutulabilir ve daha fazla verim sağlanabilir.
Şirketlerin başarılı olması için gereken çalışan memnuniyeti dışında en az onun kadar önemli olan bir şey daha var: Gelişmeleri takip etmek. Yaşadığımız gezegende, şehirde hatta evlerimizde bile her gün bir şeyler değişiyor. Bu değişime ayak uydurup müşterilerin ilgisini çekmek şirketlerin ayakta kalmasını sağlıyor. Değişimlerden ve gelişimlerden haberdar olmak teknolojiyi iyi kullanmaktan geçiyor. Günümüzde haberleri ve trendleri takip etmek internet üzerinden gerçekleşiyor. Çoğu iş yeri müşterilerinin ilgisini çekebilecek fikirleri ya da projeleri internet üzerinden öğreniyor ve internet üzerinde gerçekleştiriyor. Eğer teknolojiye ayak uydurmanın etkili bir yolu bulunabilirse şirketlerin verimliliği artabilir.
Şirketler verimliliklerini arttırmak istiyorlarsa çalışan ve müşteri memnuniyetine dikkat etmeli, aynı zamanda yaşanan gelişmelerden haberdar olmalı ve bence en önemlisi çalışanlarına merhametli davranmalı.