Her zamanki gibi yeni bir güne uyandım. Her şey benim için aynıydı.Ders çalışıyor sınava hazırlanıyordum.Pazar günü kahvaltımız bittikten sonraki çay faslına geçtiğimde babamdan o önemli haberi aldım.Duyduklarıma inanamıyordum!Beni Amerika’ya okumaya yollama kararı almıştı.
Kendime geldikten sonra babama ne zaman gideceğimi sordum.O da vize,pasaport işlemlerinin hallolduğunu , okula kaydımı yaptırdığını ve haftaya Pazartesi günü dersimin başlayacağını söyledi.Söyledikleri ona çok normal geliyordu ki hiç aksamadan söylemişti.Benim için her şey apansız gelişmişti.Aklım almıyordu hala dediklerini .Yepyeni bir hayat beni bekliyordu.Annesiz.Babasız,kardeşsiz…
Bunları mı düşünsem yoksa oradaki alışılmadık müfredatı,yeni arkadaşları,ve bambaşka bir dili mi düşünsem bilemiyordum.Garipsediğim durum ise bunun bana hiç söylenmemiş olmasıydı.Şu an seçme hakkım yoktu.Hayır baba gitmek istemiyorum diyemeyecek olmamdı.Ya orada başıma bir iş gelirse.Zaten daha burada yeni yeni dışarı çıkmaya başlıyordum.Kafamda milyon tane soru vardı.
Babam :”Hadi gel uçak biletini almaya gidelim.” Dedi. O saniye gözümden 2-3 damla yaş aktı.Tutamamıştım.Babam hep güçlü olmamı ,dik durmamı ve ağlamamı söylerdi. Bu onun yanında ilk ağlayışımdı. Bana baktı :”Sana ne demiştim?” dedi ve ben hemen kendimi toparladım.Bileti alıp geldikten sonra annemle kafa dağıtmak için tavla oynamaya başladık. Annem de dayanamayıp oyunun yarısında ağlamaya başladı. Uzun uzun konuştuk. Babam da geldi beraber kafamdaki soruları gidermeye çalıştılar orada yapacağım işlemleri ve kiminle nerede kalacağımı anlattılar. Sağ olsunlar bana part-time iş de bulmuşlar . paramı oradan kazanacakmışım. 17 yaşımda tertemiz bir hayata başlıyordum.
Sevdiğim kızı, canımdan çok sevdiğim,öz kardeşim diyebileceğim dostlarımı bırakıp gidebilecek miydim? Eğitim uğruna bunlar yapılır mıydı? Bunları sadece deneyimleyerek görebilecektim. Yabancı dil konusunda sıkıntı çekmiyordun en azından. Akıcı bir şekilde doğru İngilizce konuşabiliyordum.
Gitmeden iki gün önce kardeşimle,kardeşlerimle uzun uzun sohbet ettik. Hepsi arkamda durdu. Gitmemi teşvik ettiler. 10 sene sonra bile bu arkadaşlığımızdan bir gram bir şey eksilmeyeceğini söyleyerek beni teselli ettiler. Öyle de oldu. Gitmeden sevdiğim kızı da son bir kere görmüştüm . pencere de geceliğiyle birine mektup yazıyor. Gözlerim doldu ama bu sefer ağlamadım. Sadece yüzümde ışığından ayrılmanın kederi vardı. Biraz da geldik gidiyoruzun hüznü. Şehrin kokusunu bile özleyeceğimden emindim.
Aradan yıllar geçti , geride kalan anılarım oldu. Yüksek maaşlı kaliteli bir işe başladım . Dostlarımla aramdaki bağ kopmadı annem hep yanımda destekçi oldu ve babam hep babam oldu. Bazen düşünüyorum gitmesem nasıl olurdu diye ama geride ukde bırakmadım. Babam en iyi kararı vermiş benim adıma. Belki bana sorma fırsatı tanısaydı her şey daha kötüye giderdi. Hayatımdaki en çok şaşırdığım,en önemli hafta o haftaydı .