Sinema, hareketli görüntülerin sanatsal ve teknolojik yöntemlerle kaydedilmesi, düzenlenmesi ve izleyicilere sunulmasıdır. Sinema, aynı zamanda bu görüntülerin hikaye anlatımı, duygusal ifade ve görsel estetik amacıyla kullanılmasını da içerir. Sinemanın insanlar duygu ve düşüncelerinde çok önemli bir rol oynar.
Sinema insanların bir olaya bakışlarını, bir duruma verdikleri tepkiyi, düşüncelerini, davranışlarını ve hatta bakış açılarını değiştirebilir. Bunu yapmasının birkaç sebebi vardır. Bu sebeplerden biri kültürel farkındalıktır.sinema farklı kültürveri ve yaşam tarzlarını sergilediği için izleyicinin dünyaya karşı bakış açısını değiştirebilir. Izleyici başka toplumların geleneklerini, günlük yaşamını ve tarihini görüp öğrendikçe onları anlamak için farklı pencerelerden bakmaya başlayabilir. Onların geçmişte neler yaşadığını gördükçe onları anlamaya, onlara anlayış göstermeye çalışabilir.
Bu sebeblerden bir başkası da empati geliştirmedir. Sinemada ne kadar çıvıl çıvıl, mutlu konular yer alınsa da büyük bir kısmı acıklı olabiliyor. Karakterlerin yaşadıkları fiziksel veya duygusal zorlukları sergileyerek seyircide empati duygusu oluşturuyor. Açıklamak gerekirse karşıdaki karakterin neler yaşadığını anlamak için farklı açılardan bakmasını sağlar. Empati faktörü genellikle dramatik ve biyogrofi filmlerinde kullanılıyor. Toplumsal meselelere dikkat çekme de sebeplerden biridir. Sinemalar bazen toplumsal sorunları konu alarak o konular hakkında farkındalık yaratılmasını sağlar. Bu tür filmleri izlemek insanların kendi gözlerinden sorunsuz gördükleri durumları başkaların gözünden aşırı sorunlu bir şekilde görebilir. Bu da seyircinin düşüncesini değiştirebilir.
Duygusal etki de bu sebeplerdendir. Filmler seyircinin duygusal tepkisini tetikleyebilir. Bu da düşünce biçimlerini değiştirebilir. Bir filmi duygusal yapan faktörler; karakterin hikayesi ve izleyicinin ona olan bağı, filmdeki atmosferi oturtmak için kullanılan ses efektleri, filmdeki görsel dili, renk paletleri, çekim açıları, ışıklandırma, duygusal diyaloglar, monologlar, filmin olay örgüsü ve hikaye yapısıdır. Örneğin, Steven Spielberg’in “Schindler’in Listesi” filmi, müzik, görsel anlatım ve karakterlerin hikayeleri aracılığıyla izleyiciyi derin bir duygusal yolculuğa çıkarır. Başarı ve acı, umut ve çaresizlik gibi duygular izleyiciye güçlü bir şekilde aktarılır. Bu da izleyicinin bakış açısını değiştirir. Son olarak da ilham verme vardır. Başarı hikayeleri veya zorlukların üstesinden gelen karakterlerin yer aldığı filmler, izleyicilere ilham vererek kendi hayatlarında cesur adımlar atmalarını teşvik edebilir. Özetlemek gerekirse sinemanın insanlar üzerinde büyük bir etkisi vardır. Onların dünyaya nasıl baktıklarını etkileyen birkaç faktör vardır. Bu faktörler kültür, empati, duygusallık, ilhamdır. Bunlar bizim tepkimizi, düşüncelerimizi, davranışlarımızı ve bakış açılarımızı belirleyebilir. Bizim yanlış olarak bildiklerimizi doğru yapabilirler. Işte bu kadar güçlülerdir.
Kaynakça :
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/499399
- https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/501751