Sinema: Bizi Bize Anlatan Sanat

     Herkesin bildiği gibi sinema ve sinema endüstrisinin hayatımızda yadırganamayacak kadar büyük bir yeri var. Öyle ki sinema endüstrisinin yıllık 50 milyar dolar kadar getirisi var ve bunun yanında uluslararası çapta oldukça sevilerek izlenen geleneksel film festivalleri var. Bu sektörün bu kadar popüler olmasının ardındaki neden ise belli: Sinema bizi bize anlatan yegane sanat dalıdır.

     İnsanlar genelde filmlerin günlük hayatı yansıtmadığını savunur oysaki bu aslında yanlış bir görüştür. Sinema her ne kadar gündelik hayatımızı doğrudan betimleyemese de aslında köklerini bireylerden , onların yaşantılarından ve hislerinden alır. Bu bilim kurgudan tut korku gibi birçok film çeşidinde geçerlidir. Misal Yüzüklerin Efendisi serisi fantastik film kategorisine girdiğinden günlük hayattan oldukça kopuk olarak nitelendirilir. Bu karakterler ve bulundurduğu unsurlar nedeniyle kısmen doğru olsa da karakterlerin kişilik yapısı ele alındığında aslında ne kadar çok bizi anlattığı anlaşılır; karakterlerin üzüntüsü, umudu, öfkesi serinin türünden bağımsız olarak bizleri yansıtır.

   

     Filmlerin bizi bize anlatma özelliğinin dışında göze çarpan bir diğer önemli özelliği ise dünyanın çeşitli yerlerinden bambaşka toplulukların görüşlerini bizlere kazandırmasıdır. Sinema; oturma odasında koltukta bezgin bezgin çay içerken bile bir ekran sayesinde dünyanın en uzak ülkesinde, daha önce hiç ayak basmadığımız yerdeki bir insanın dünyaya bakışını gösterir bize. Farklı farklı yerlerden, değişik toplumlardan gelen bizleri bir ekran önünde yeniden bağlar, nasıl hayata gözlerimizi açarken herkesle eşi durumdaysak bir filmi izlerken de aynı dünyanın insanları oluruz birden. Amerika’dan, Uganda’dan, Mısır’dan aynı filmi izleyen kişilerde aynı düşünceleri uyandırır sinema, geldikleri yer farketmeksizin.

     Filmlerde gördüğümüz karakterlerin bulunduğu duygu durumunu anlamadan filmin keyfi çıkmayacağından bir filmi anlamak için izleyicilerin önce empati yapması şarttır dolayısıyla sinema bizim diğer bireylere karşı anlayışımıza karşı bambaşka bir boyut kazandırır. Örneğin insanlara ön yargıyla yaklaşan bir birey bu konudaki bir filmi izledikten sonra bu tutumunun diğerlerini nasıl etkilediğinin farkına vararak bu davranışından vazgeçebilir.

      Sinema, kısa süreliğine de olsa düşünce yapımızı değiştirir; bir filmi izledikten sonra aynı olmayız. İzlediğimiz film tıpkı bir kar tanesinin yere düşüp erimesi gibi yavaş yavaş düşüncelerimizi etkiler, aynı olayı eskisi gibi göremeyiz artık bir şeyler farklıdır. Derste atalarının ülkesini nasıl kurduğunu binlerce kez dinleyen bir çocuk aynı konuyla ilgili tarihi bir film izlediğinde olaya karşı bakış açısı değişir, orada olup bitenleri derinlemesine anladıktan sonra bir daha o olaya aynı gözle bakmayacaktır.

     Özetle, sinemanın bize birçok katkısı vardır. Bize farklı dünyaları göstermek, hayata bakışımıza yeni bir şeyler eklemek ve bize empati yeteneği kazandırmak bunlardan birkaçıdır dolayısıyla sinema bizleri küçümsenemeyecek derecede etkiler.

(Visited 2 times, 1 visits today)