Bütün gün ağır işlere koşturan Sindrella’nın ayakları şiştiği için şehirdeki kızların ayağına uymayan cam ayakkabı Sindrella’nın ayağına da uymadı. Prens askerlerine diğer ülkeleri de aramalarını söylemiş. Askerler diğer ülkeleri ararken yolda cam ayakkabı kırılmış. Askerler tamir etmeye çalışmışlar, ama olmamış. Birden bir ayakkabı dükkanı görmüşler orda ayakkabıyı tamir ettirmişler. Ama ayakkabı biraz geniş olmuş.Diğer kızlardan bazılarının ayaklarına tam olmuş. Prens bir türlü hangisini Sindirella olduğunu anlamıyormuş. Prens hiçbir şey yapamayınca büyücülere gitmiş. Büyücüler prense bir iksir vermiş. Bu iksiri içen doğruları söylüyormuş. Prens ayakkabıyı girdirdiği kişiye bu iksiri içiriyormuş. Prens şehirdeki bütün kızların ayaklarına uyduğu için iksiri içiriyordu. Prens kızlara kim olduklarını sorduğunda kızlar kendi adlarını doğru söylemek zorunda kalıyorlardı. Şehrin bütün kızlarına bu işlemler yapıldı. Prens artık hem yorulmuş, hem de ümidini yitirmişti. Tam o sırada büyücü sihirli küresiyle denenmemiş bir kızın varlığını hissetmiş. Prens muhafızlarına onu getirmelerini söylemiş. Sindirella üvey kardeşlerinin işlerini yapmaya devam ederken, muhafızlar gelmiş. Zorla üvey kardeşlerinden ayırarak prensin yanına gelmişler. Prens üzeri pis ve yırtık pırtık elbiseli kızı görünce pek inanmamış. Ayakkabıyı giydirmiş, iksiri içirmiş. Sen kimsin diye sormuş. Bunun üzerine Sindirella ben külkedisiyim demiş üvey annem beni böyle çağırır demiş. Babasının eski askerlerinden biri Prensim sizin aradığınız Sindirella külkedisidir. Babası öldükten sonra üvey annesi onu kendisine hizmetçi yapmış dedi. Ve sonunda Prens ve Sindrella kavuşmuş oldu.