Hayaller…Hepimiz için ulaşmak istediğimiz hedefe doğru giden usul adımların ve olmasını çok istediğimiz şeylerin simülasyonudur. Bazıları hayalleri için yaşar, bazıları da sadece hayallerinde yaşar. Hayalleri için yaşayanlar onları nitelendirebiliyor. İmkansız diye bir şey yoktur. İmkansız denenler sadece biraz zaman alır. İnsanlar düşünen varlıklar. Bir olayı, cümleyi başından sonuna kadar her olasılığını adım adım kafasında çizerek devam ettirebilir hatta onları yaşayabilir. Hayalleri yaşamak simülasyonlarının hedefindeki bitiş çizgisidir. Düşünerek de kafalarında bitişe giden yolu çizerler. Her şeyin bittiğini düşündüğümüz bir an vardır. İşte o an, aynı zamanda her şeyin yeniden başladığı andır. Her şey düşebilir, kırılabilir, yıkılabilir, zarar görebilir ama asıl önemli olan onları baştan sağlam temel ve sağlam adımlarla yeniden restore etmektir.
Herkesin yaşamamın da onun hayatını değiştirebilecek ya da dönüm noktası sağlayabilecek istekleri vardır. Bunların üstüne doğru hayatını çizmek isteyenler hedeflerinden şaşmaz ve o sonuca yani hedeflerine koşar adımlarla ve engelleri bir bir kaldırarak ilerlerler. Bazıları da bunu yapmak isterken baskıya, çevre faktörlerine kanıp kendi isteğini törpüler. Hayallerini hayal kategorisinde bırakıp rafa kaldıranlar der ki: ” Gerçekleşmemiş şeylerin “hayallerin” sanki gerçekleşecekmiş gibi peşinden koşmaya vakit harcamaya ne gerek var bunlar sana sadece vakit kaybı.” İnsanlar haset ettiği şeylerde ağzına geleni söylemekten kaçınmaz fakat her zaman sana, senden başka yardım edecek kimse yokmuş gibi yaşa ve kendin elde ettiğin ve ilerlediğin basamakların üstünde onlara bakarken dimdik dur.
Bir çiçeğe sahip olmak isteyen onun güzelliğinin soluşunu seyretmek zorunda kalır. Ama bir tarladaki çiçeğe sadece bakmakla yetinirsen, o hep seninle olacaktır.” Paulo Coelho. Sahip olmak ve izlemek… Bunlar farklı biri için o çiçek senin emeğin ve her anı ona sen yaşatıyorsun, biri içinde başkasının gösterdiği emeğin sadece güzel bir kısmını görüyorsun. İzleyen kişi o çiçek o hale gelene kadar verilen emekleri, yaşadığı şeyleri göremez sadece yansıtılanı görür. Belki o çiçek birinin hayaliydi. Bilemeyiz.
Yaklaşık 8/10imizin hedeflerinden ortak olanı kariyer ve gelecek hedefidir. Herkes aklında aşağı yukarı bir şeyler çizer. Özellikle gelecek kaygısı olanlar kendi yaşamlarını bunun üstüne göre yönlendiriyor . Dayatılan zorunlu bilgiler ve sanki yapmadığımız, öğrenmediğimiz, bilmediğimiz zaman sıkıntı yaşayacağımıza inandıkları olaylar yaşadığımız zamanlarda da gelecek kaygısının içinde boğulurken orda yanan bir ışığa ilerlemek ayakta tutar. Engeller var. Hatta her şey engel olabilir. Önemli olan onları aşmak ve yılmadan bitişe ilerlemek.
Uzak ve imkansız- Yakın ve mümkün şeklinde olayları kafamızda kategorize ediyoruz. Fakat uzak ve yakın zaman dilimi bunlar olayların durumuna göre öngörülebilir. İmkansız hiç bir zaman yoktur. Bir olayı kafamızda imkansız başlığında tuttuğumuzda ondan ister istemez zaten olmayacak diyerek uzaklaşırız. Nokta her zaman bir son değildir, o noktayı bitirmek istediğinde sadece sen koyabilirsin. Aslında uzak ve imkansız görünen bir şeyde, bir anda yakın ve mümkün olabilir.