Cevap bulması zor felsefi bir soruyla başlayalım, sizce içinde yaşadığımız evren gerçek mi? Eminim ki bu soru en az bir kere hepimizin aklına takılmıştır. Peki bu soruya kesin bir cevap getirildi mi? Ne yazık ki bu soruya henüz kesin bir cevap getirilemedi, fakat bu konu hakkında birçok düşünce ve fikir var.
Bir grup Avusturyalı bilim insanına göre evrenin bir göz yanılmasından ibaret olduğu bir senaryo oldukça olası. Aslına bakarsanız bu teori yeni değil. 1990’lı yıllarda Fizikçi Dr. Gerard ‘t Hooft ve Dr. Leonard Susskind’in genel görelilik ve kuantum fiziği temel tutarsızlığı çözmek adına başlattıkları çalışmalar sonucunda “Holographic Principle”ı yani hologram prensibi teorisini ortaya atmışlardı. “Holographic Principle” teorisine göre evren kozmolojik ufukta iki boyutlu bir bilgi yapısıdır. Gözlemlediğimiz üçüncü boyut ise sadece düşük enerjide geçerli bir açıklamadır. Bu teoriyi kanıtlamak için çalışmalar yapan Viyana Üniversitesi akademisyenleri, evrenin limitleri ve sırları olduğunu ve bu durumda “Holographic Principle” teorisini desteklediklerini dile getirdi.
Elon Musk’a göre içinde yaşadığımız evren bir simülasyondan ibarettir. Aslında yaşadığımız evren bizden çok daha gelişmiş bir uygarlık tarafından bir oyun olarak tasarlanmış ve biz her ne kadar hayatımızın kontrolünün bizde olduğunu düşünsek bile birileri tarafından yönetiliyoruz. Bu şekilde düşünmesinin elbette bir nedeni var. Elon Musk’ın açıklamalarına göre böyle düşünmesinin sebebi Dünya üzerinde yaşayan canlıların da kendi hayatlarına benzer oyunlar çıkartmalarıdır. Bu oyunlar her geçen gün gelişiyor ve iyice bizim hayatımıza benzemeye başlıyor. Bizim hayatımızı yöneten canlılar için de aynı şeyin geçerli olduğunu düşünüyor. Onun görüşünde belirttiği canlılar kendilerini insan uygarlığı olarak tanımlıyor ve bize oyunlarındaki karakterlermiş gibi davranıyorlar.
Bir diğer tarafta ise içinde yaşadığımız evren gerçektir diyen ve bunu kanıtlamaya çalışan insanlar var. Bu insanların içinde yaşadığımız evrenin gerçek olduğunu düşünmelerini sağlayan şey ise insanlık tarihinin başlangıcından beri devam eden bilim, astronomi ,tıp gibi bilim dalları. Gezegenlerin oluşumu ve uzayın varlığı ile ilgili yapılan araştırmalar içinde yaşadığımız evreni her ne kadar kanıtlar nitelikte olsa bile yeterli değil. Samanyolu Galaksisi’ndeki bütün gezegenleri bildiğimizi göz önünde bulundurursak bizim galaksimizdeki gezegenlerde Dünya hariç hayat yok. Fakat diğer galaksilerdeki gezegenler hakkında henüz kesin bilgiler bulunmamaktadır, bu yüzden içine yaşadığımız evren kesinlikle gerçektir diyemeyiz.
Açıkçası ben evrenin bir simülasyon olduğunu düşünüyorum. Gezegenlerin oluşumu gibi olaylar gerçek olabilir fakat bu bence içinde yaşadığımız evrenin bir simülasyondan ibaret olmadığını kanıtlar nitelikte değildir. Her ne kadar içinde yaşadığımız evrenin bir simülasyondan ibaret olduğunu düşünsem bile Elon Musk’ın teorisine tam anlamıyla katılmıyorum. Bence bizden daha gelişmiş uygarlıkların tasarladığı bir oyunun içinde yaşıyor olsaydık hislerimiz veya duygularımız olmazdı. Örneğin bir yere çarpınca ya da düşünce canımız yanıyor, bizim tasarladığımız oyunlarda böyle durumlar mevcut değil. Acıkıyor, yoruluyor, üzülüyor veya ağlıyoruz fakat oyunlardaki karakterler bunları yapamıyor. Oyundaki karakterlerimiz ölünce yeniden hayatlarına başlayabiliyor fakat biz insanlar için ölüm son demektir.
Peki ya Matrix filmindeki gibi bir bilgisayar programı içinde yaşayıp yaşamadığımız nasıl anlayabiliriz? Açıkçası bunu da kesin bir şekilde anlamamız şu an pek mümkün değil. Bazı kişilere göre simülasyonda yaşadığımızı kesin bir şekilde öğrenmenin yolu simülasyondan çıkmaktır, yani bizim deyişimizle ölümdür. Bazı insanlara göre ise her simülasyonda olabileceği gibi simülasyon hatalarıdır. Bu hatalara örnek olarak verilebilecek pek çok olay vardır. Bulutların şekli, kuşların uçuşunda yaşanan takılmalar, paranormal olaylar…
Bir simülasyonda yaşayıp yaşamadığımız tartışmaya açık bir konudur. Herkesin kendince bir düşüncesi vardır ve bu düşünceler gün geçtikçe çoğalmaktadır. Sizin de bu konu hakkında bir düşünceniz olduğuna eminim. Hem kim bilir belki de sizin düşünceniz doğrudur.