Merhaba arkadaşlar. Bu yazımda sizlere yaz tatilinde gittiğim ve çok beğenerek , kesinlikle gitmenizi tavsiye edeceğim Silence Beach Resort Hotel’i anlatacağım.
Otele girdiğinizde danışmanlar bize oda giriş kartını verdiler. Sonra bir otel görevlisi bizi golf arabasıyla oteli tanıtarak odamıza götürdü. Odamız iki katlı villanın üst katıydı. Odamızın özelliği balkonundan havuza direk giriş yapılabilmesi için bir merdivenin olmasıydı. Hayatımda ilk defa direk odamdan havuza girme keyfi yaşadım. Hatta akşam bile buradan havuza girdim. Bu havuz villada kalanlara özeldi. Odamız her gün temizleniyordu ve Odamız da bulunan mini bar da her gün dolduruluyordu ve ücretli değildi. Bu benim çok hoşuma gitti çünkü bazı otellerde mini barı kullanmak ücretli olduğundan kullanmadığımız zamanlar oluyordu.
Otelin herkese açık büyük başka bir havuzu da vardı. Bu büyük havuzda su kaydırakları vardı.Otelin sahilinde de plaj voleybolu oynanacak yeri de var. Ayrıca sahilde köpük partisi de oluyor. Ben ilk defa köpük partisine katıldım ve her yerim köpük içinde kaldı. Bunlardan kurtulmak için de kendinizi denize atmanız gerekiyor ve ben de böyle yaptım. Denizi de çok temizdi.
Otelin bir çok restoranı, kafesi ve barları da var. Özellikle yemeklerinin çok çeşitli ve güzel olduğunu belirtmek isterim. Belirli saatlerde dondurma ve kuru pasta saatleri var ve ben bundan çok keyif aldım. İçecekleri de limitsiz yani istediğiniz zaman istediğiniz içeceği alabiliyorsunuz. Gece de hizmet veren büfesini de bir iki kez kullandık. Akşamları ise anfi tiyatroda eğlenceli gösteriler vardı. Çocuklar için de aktiviteler vardı ve ben de bunlardan birine katılarak sahneye çıktım. Beni bir kral tahtına oturttular ve havaya kaldırdılar. Bir akşam da bowling salonunda bowling oynadım.
Geceleri değerlendirmek içinse diskosu var. Ben de annemlerle bir kere gittim. İlk defa disko gördüm. Güzel müzikler çalıyordu ve insanlar dans ediyordu.
Otelin en sevdiğim yeri ise aquaparkıydı. Burası çok büyük bir aquaparktı. Simitli ve simitsiz kayılan çok enteresan kaydıraklar vardı. Bir tanesine ben korku kaydırağı diyorum. Çünkü kaydırağın bir kısmı çıkana kadar çok karanlıktı. Ben ilk kaydığımda böyle olduğunu bilmediğim için çok korkmuştum ama alışınca çok da zevk aldım. Günümün neredeyse tamamını burada geçirdim.
Akşamları ise her otelde bulunmayan lunaparkına gittik. Ben çarpışan otolara , dönme dolaba ve salıncaklara bindim, abim ve babam ise balerina ve gondolu tercih ettiler.
Eğer siz de çok güzel bir tatil geçirmek isterseniz, tatil planınız için bu efsane otele de bir bakın derim. Belki seneye biz de yine orada oluruz kimbilir…