Bir gün yine her gün olduğu gibi yatağımdan kalktım. Elimi, yüzümü yıkadım giysilerimi giydim. Yemeğimi hazırladım, masaya geçtim. Camı açtım. Açar açmaz gözlerim fal taşı gibi açıldı. Etrafı inceledim çok garipti nerdeyse her şey teknolojikti. O sırada geriye savruldum, bir de baktım ki üstümden uçan bir insan geçmiş. Daha sonra şaşkınlığımı üzerimden atıp iletişim kurmayı denedim hem Türkçe hem de İngilizce konuştum fakat yüzüme bakan dahi olmadı. Camdan geleceğe atlamaya çalıştım fakat nafile. Her bir yanda bir şey vardı. Sağ tarafımda havaya doğru giden bir makine sol tarafımda ise ışınlanma makinesi vardı. Gözümün önünde birisi asansöre bindi ve asansör bir anda yok oldu! Çok şanslıyım ki önümde bir insansı robotlar konuşmaya başladı farklı bir dil konuşuyorlardı. Tam o sırada robotlardan birinin omuzunda bir şey fark ettim. Bu bir Türk bayrağıydı. Sanırım Türkiye’deydim ama kendi ülkemin bu kadar gelişmiş olabileceğine çok şaşırdım. Yavaş yavaş görüntü karadı ve yok oldu bir anda cam kapandı ve geriye doğru savruldum.
Sihirli Pencere
(Visited 11 times, 1 visits today)