Mehmet, bundan 4 gün önce her zamanki gibi kütüphaneye gidip ders çalışacaktı. Ödevleri kolay olduğu için erkenden bitirdi ama kütüphaneyle evi arasında kilometrelerce mesafe vardı ve babası onu 3 saat sonra alacaktı.
İlk 1 saat öylece durdu ama zamanın çok uzun süreceğini anlayınca oyalanacağı bir şeyler aramaya başladı. Kütüphanede eğlenceli çok şey yoktu, o yüzden kitaplara bakmak istedi. Raflarda dolaşırken bir kitap gördü, çok tozlanmıştı ve büyük ihtimalle uzun yıllar kimse o kitabı okumak için almamıştı. Kitap, ilgisini çekmişti ve daha babasının gelmesine saatler olduğu için mecburen kitabı aldı. Bir masaya oturdu ve kitabı açtığı an sanki bir şey değişmişti. Bir süre ne olduğunu anlayamadı, sonra 2 metre önünde bir silüet belirdi. Başta önemsemedi ama her 5 dakikada bir ona yaklaşmaya başladığını görünce irkildi ve bakmaya karar verdi. Baktığında küçük bir ejderha gördü ama başta onu oyuncak sandı çünkü etrafta binlerce insan olmasına rağmen sadece Mehmet’in dikkatini çekmişti bu küçük ejderha. Daha sonra bu ejderha gitgide büyüyordu. Mehmet korkmuştu. Devasa bir boyuta ulaşınca birden kılıç sesleri duymaya başladı. Baktığında, orada şövalyeler ejderhaya saldırmak için hazırlık yapıyordu. Kocaman bir kütüphanenin ortasında ejderha ve şövalyeler savaşmaya başladı. Ş
Şövalyeler saldırmaya başlarken, Mehmet’e de bir kask verdiler ve o da ejderha ile savaştı. Uzun bir savaşın ardından şövalyeler kazanmıştı fakat hepsi Mehmet’in rüyasıydı.