Sihirli Kapı

Her sabah 0kula gitmek için aynı yoldan geçiyordu. Ama bu sabah her şey farklıydı. Altın renkli sihirli kapıdan geçmişti .Gözlerinin önünde birden bire beliren parlak altın rengi bir taç vardı.O taç bir perinin tacıydı, telaşla tacını arıyordu .Sonunda tacını  ışık yansıyan dağda buldu.Çizgili çizgili  kumlar vardı, o kumların içerisinde de sihirli çiçekler vardı.Sihirli çiçekler içerisinde sihirli şuruplar vardı . O şurupları tacını kaybeden peri içiyordu .Peri o şurupları içince değişik bir dünyaya gidiyordu .O dünyada martılar çok yükseğe süzülebiliyorlardı. Bütün inşanlar  her zaman  eldiven ve papyon takıyorlardı , yazda olsa kışta olsa eldiven hep vardı .O eldivenlerin  içinde dağdaki sihirli şurup vardı. O şurup eldivenler içinde oldukça onları takan kişi çok güçlü olurdu ve evleri ,binaları ve müzeleri, arabaları ve diğer bütün şeyleri  tek eliyle  havaya kaldırırdı.

O dünyada şu farklılıklarda vardı. Kantipark adında bir site vardı . Sitenin içinde hiç kimsenin giremeyeceği bir yer vardı .Oraya eğer birisi girerse direk uzay boşluğuna düşerdi .Uzay boşluğuna düşen kişi kaybolurdu ve uzaylıları görürdü.Uzaylılar insanlarla karşılaşınca sinirlenir ve tehlikeli bir madde atardı .Uzay boşluğuna düşen kişi tacını kaybeden kızın dedesiymiş .O yüzden çocuk da maceraya çıkmış ve uzay boşluğunu bulmaya çalışmış .Ne yazıkki çocuk  dedesinin uzay boşluğuna düştüğü yeri bulamamış , dedesini bulamayınca o ülkenin başkanı yardım etmiş ve dedenin uzay boşluğuna düştüğü yeri bulmuşlar.  Çocuk da çok mutlu olmuş ve dedesinin olduğu yeri rahatça ailesine anlatmış .

(Visited 1 times, 1 visits today)