Sıradan bir gündü, erkenden kalktım, kahvaltımı yaptım ve okula gittim. Derslerime çalıştım, teneffüste oyunlar oynadım.
Okuldan eve gelirken yerde bir kalem ve not kağıdı gördüm. “Bu kalemle yazdığın 5 dileğin anında gerçekleşecek dikkatli düşün” yazıyordu.
Çok korktum ve koşarak eve gideyim derken ayağım taşa takıldı, sihirli kalem yere düştü. Hemen kalemi aldım ve sırt çantama koydum. Eve geldim. En çok istediğim şey lüks bir araba idi. Kağıda araba istediğimi yazdım. Araba isteğim gerçek oldu. Artık otoparkta lüks bir arabam vardı. Kağıtta, “Bu kalemle istediğin 4 dilek hakkın kaldı, dikkatli düşün” diye yazdı. Bir an kendimi rüyada gibi hissettim ama rüya değildi. Daha 4 dilek hakkım var diyerek, dikkatlice düşündüm ve kendime bir ev istedim. Kağıtta bu sefer “3 dilek hakkın kaldı, dikkatli düşün” diye yazdı. Ben kendime sonsuz dilek dileme hakkı istedim ve gerçek oldu. Artık kağıtta, “Sonsuz dilek dileme hakkın var” yazıyordu. Ben de yardıma muhtaç insanlara yardımlarda bulunmak istediğimi, evsizlere ev yapmak istediğimi, sokak hayvanlarının karnını doyurmak istediğimi söyledim ve bunları yapabilmem için gerekli olan her şey gerçek oldu.
Bundan sonra dileklerimi kendim için değil, yardıma ihtiyacı olan insanlar ve hayvanlar için kullanmanın beni daha mutlu hissettirdiğini anladım.