Ben küçükken hep sihirbaz olmayı isterdim. Sihirbazların bu yeteneği beni hep büyülemiştir. Bir gün bu fikrimi ailem ile paylaşmaya karar verdim. Bana inanırsam başaramayacağım hiçbir şeyin olmadığını söylediler ve haklılardı. Yeterince çalışırsam ben de bir sihirbaz olabilirdim. Bunun üzerine sihirbazlık yapmayı öğrenmeye başladım. Öğrendiğim her şeyi annem ve babam üzerinde test ediyordu. Her seferinde sihrin nasıl yapıldığını anlıyorlardı çünkü yetenekli değildim ama yine de bana sanki çok başarılı bir sihirbazmışım gibi davranıyorlardı. Ben de doğal olarak mutlu oluyordum. Bir gün sürekli denediğim sihirlerden birini arkadaşımın doğum gününde yapmak istedim. Çok da başarılı olduğumu düşünmüştüm. Birden kalabalık arasından bir ses yükseldi “Ben bu sihri biliyorum. Hiç de güzel değil ve yapması çok kolay.” dedi. İşte o an dünya başıma yıkılmış gibi hissettim. Sadece konuşsa iyiydi ama üstüne benimle dalga geçti. Beni asıl mahfeden asıl şey de benimle dalga geçmesi idi. Bunun üzerine arkadaşlarıma beni izledikleri için teşekkür ettim ve annemin yanına gittim. Gözlerim dolmuştu ve anneme dedim ki “Rica etsem eve gidebilir miyiz benim uykum geldi.” Annem de onayladı ve evin yolunu tuttuk. Eve giderken anneme dedim ki “Neden bana sihirbazlığım hakkında yalan söylediniz?” Annem ise buna karşılık olarak “Senin üzülmeni istemedik.” dedi. Ben de hiçbir şey olmamış gibi gülümseyerek “Bir dahaki sefer geliştirme aşamasında olduğum bir şeyi sizin üzerinizde test ederken biraz daha dürüst ol ki bana yalan söylemeyecek kişiler karşısında küçük düşmeyeyim.” dedim ve sarıldım. O gün kendi kendime dedim ki “Ben bir sihirbaz olursam böyle olurmuş.” dedim. Çok saçma geliyor şu an ama çocukluk işte yapmışız bir hata.
Sihirbazlık Anım
(Visited 12 times, 1 visits today)