Bir zamanlar, dürüstlüğüyle tanınan Ali, sıra dışı bir günü yaşadı.Normalde Ali gündelik hayatında hiç bir zorluk çekmezdi.Ali ibadetlerine çok bağlıydı , bu dünyayı sınav olarak gören biriydi. Ali o gün her zaman olduğu gibi kalktı ve tam yüzünü yıkayacaken sabah evinin suyu kesilmiş olduğunu fark etti ve tam o sırada saatin farkına vardı işe geç kalmak üzereydi!Bu çok garipti çünkü Ali çok dakik bir insandı.Ama bunları düşünecek vakti yoktu en kısa sürede bir su kaynağı bulması gerekiyordu. Telaşla etrafı kontrol etti, ancak suyu açık bir musluk bile bulamadı. Komşusunun kapısını çaldı ve utanarak su istedi. Komşusu gülümseyerek içeri davet etti ve Ali’nin su ihtiyacını karşıladı. Ali, teşekkür edip hızla işe gitti.Öğle arasında, cebindeki paranın çalındığını fark etti. Dürüstlüğüne rağmen karnı o kadar acıkmıştı ki, patronun cebinden sarkan paraya gözü takılmıştı ve içten içe hırsızlık duygusu onu yiyip bitirmişti.Ali sonrasında “Ne yapıyorum ben” dedi ve kendini polise ihbar etmeyi düşündü düşündü, ancak belirsizlik onu terk etti. Bir sonraki görevine odaklanarak işe döndü.İş çıkışında, arabasının lastiği patladığını fark etti. Sessizce lanet ederken, çaresizce etrafına bakındı. Uzakta, bir garaj gördü. Ayakları ağrıyarak oraya yürüdü ve yardım istedi. Garaj sahibi çok sinirli birine benziyordu.Çevredeki insanlarında çok nezih olduğu söylenemezdi.Ali sıraya girdi ve bekledi.Sıra tam ona geldiğinde tamirci dükkanı kapatacağını söyledi.Ali’nin o sırada küplere bindi ve sabahtan beri bişey yememesininde etkisiyle adama küfür etti.Adamda bu küfüre karşılık Aliye bir tane yumruk attı ve kavga etmeye başladılar Ali açlığının ve günün zaten kötü geçmesinin etkisiyle öfkesine hakim olamayan bir şekilde adama vurmaya devam etti Ali o gün hiç görmediği bir yüzünü görmüştü.Adamı dövmeyi bıraktığında adamın her yeri kan gölüne dönmüştü.Ali sonrasında öfkeden sonraki şok ve on iki saat boyunca yemek yememenin etkisiyle olduğu yerde bayılıverdi.Ali gözlerini karakolda açtı.Ali gözlerini açtıktan sonra arkadaşı Komiser Serdar Bey yanına oturdu, elini Ali’nin dizine koyarak kavga ettiği adamın öldüğünü söyleyip kalktı.Ali bunu duyunca ilk kendine gelemedi.Bu kadar ibadetlerine düşkün birisi nasıl birinin canını alabilirdi.Ali’nin içinden o an sadece tek bir şey geçiyordu teslim ol cevap neyse çek.Ali bundan iki gün sonra mahkemede müebbet hapis cezasına çarptırıldı.Ali şaşırmıştı müebbet çok büyük bir cezaydı.Yaptığından pişmandı tabi ama bu suçun cezasının müebbet olmayacağından emindi.Ama her ne olursa olsun Ali cezasını çekecekti.Buna bir itirazı yoktu.Tanrı ona nasıl bir yol belirlediyse ona uyacaktı.Ali hapse girmesinin üstünden iki yıl geçmesinden sonra hapisanede bir gün ona gizli bir kimlikten gelen bir mektubu okurken onun davasını yöneten yargıcın tamircinin ailesi tarafından fonlandığını öğrendi ve çok sinirlendi yargıcın bunu kabul etmesine kızmamıştı.Tanrının bir kulunun bunu yapmasına çok kızmıştı ve o gün tanrıya olan tüm inancını yitirdi.Ali sonraki beş yıl hapisaneden kaçış planları yaptı ve bunu başarıyla uyguladı çıktıktan sonra da tarihin gördüğü en büyük mafya oldu ve sayısız çırak eğitti.Bir ara o kadar güçlenmiştiki dünya basınında ne dese o yapılıyordu çünkü kendi etrafında küçümsenmeyecek kadar büyük bir ekonomi oluşturmuştu bazı söylentilere göre yıllık trilyonlar kazanıyordu.Hatta bazıları onun çevresindeki her şeyi tek bir şirket yapılsa dünyanın end eğerli şirketini üçe katlayacak bir şey olabileceğini söylüyordu.Ali hayatının son yıllarını üçüncü dünya savaşını çıkarmaya çalışarak geçirmişti.Fakat başaramamıştı.Ama kimilerine göre çok değil bir kaç yıla onun yetiştirdiği çıraklar bir gün üstatlarının başlattığı işi yapacaklardı.işte bu normal bir insanın neredeyse az daha üçüncü dünya savaşını başlatışının hikayesi
sıfırdan bire
(Visited 5 times, 1 visits today)