Bir sabah uyandım, takvime baktım ve ayın biri olduğunu gördüm. O an kendi kendime, “Bir ay boyunca teknoloji kullanmayacağım.” dedim. Kararıma sadık kalarak hemen üstümü giyindim ve anneanneme gittim. Kahvaltı yaptıktan sonra arkadaşlarımla buluşmak üzere parka gittim. Orada futbol oynadık, misket yuvarladık, saklambaç ve ebelemece oynadık. Günün sonunda eve döndüm ve uyudum. Bu rutini tam 29 gün boyunca tekrar ettim.
Son gün ise tam anlamıyla bir macera yaşadım! Sabah erkenden bir dağa tırmandım, ardından kung fu ve karate öğrendim. Daha da ilginç olanı, Mars’a gittim ve beş saat boyunca aralıksız meditasyon yaptım. Bir kaplan besledim, hatta dinozor DNA’sı buldum! Akşam saatlerinde ise yeni güne geri sayım yapmaya başladım: “On, dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki, bir ve sıfııııııır!” dedim. Ancak heyecanla fark ettim ki, aslında hâlâ bir günüm daha vardı.
Son günümde de kendime farklı bir hedef koydum. Beş milyar beş yüz bin doksan dokuz parçalık dev bir puzzle yapmaya başladım. Puzzle, bir kaplan görseline sahipti ve sadece yarım saat on dakikada tamamladım. Sabah kahvaltısında gazete okudum. Yanında waffle ve pankek yedim, portakal ve elma suyu içtim. Öğle yemeği için bir burger yedim ve akşam yemeğine kadar arkadaşlarımla oyun oynayarak günü keyifli bir şekilde bitirdim.