Sivrisinekler, küçük, kısa ömürlü, ince ve uzun bacaklı böcekler olarak bilinir. Dünya üzerinde 3,600 türü ve toplamda 110 trilyon sivrisinek bulunmaktadır. Türkiye’de ise 2700 tür sivrisinek yaşamaktadır.
Dünyada insanlar, sivrisinekleri istememektedir çünkü sivrisinekler, taşıdıkları Batı Nil virüsü gibi hastalıklarla toplum ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Ayrıca sivrisineklerin ısırıkları kaşınmaya yol açar. Sivrisineklerin salyasında antikoagülan ve yabancı proteinler bulunur. Bu yabancı proteinler, vücudun bağışıklık sistemini tetikler. Sivrisinekler genellikle açık tenlileri ve derisi daha ince olanları daha çok ısırır gibi bir düşünce vardır. Japonya’da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisinekler kan grubu “0” olanları daha çok ısırır; diğer kan gruplarını ise daha az ısırır. Bu ısırıklar, sivrisineklerin yılda 725,000 kişiyi öldürebilmesine yol açmaktadır.
Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre, sivrisinekler 10 derecenin altında uçamaz ve yaşayamaz. Evinizi sivrisineklerden uzak tutmak için limon, okaliptüs, kedi nanesi, sardunya, karanfil, limon kekiği ve tarçın kokularını kullanabilirsiniz.
Peki, sivrisinekler diye bir varlık ve canlı olmasaydı? Çoğu insan bunun iyi bir şey olacağını düşünür, ancak sivrisinekler olmasaydı binlerce bitki türü tozlayıcılarını kaybedebilirdi. Çünkü sivrisinekler, bitkileri tozlaştırmada önemli bir rol oynar. Örneğin, kakao bitkisi tozlaşamaz ve çikolata üretimi dururdu. Sivrisineklerin yumurtaları, beslenme ihtiyacını karşılar ve bu da hayvanların üremesini artırır. Sivrisineklerin yokluğunda hayvanlar yavaş yavaş çoğalır. İnsan sayısı ise sivrisinek kaynaklı hastalıklardan dolayı azalmaz.
Bir hayvan türü yok edilirse, ekosistemde bu tür sonuçlar ortaya çıkabilir. Sivrisinekler, ekosistemin dengesi için önemli bir rol oynamaktadır.