İnsan hayatı anılar ve hatalardan oluşur. Her insan yaşam süreci boyunca yaş, inanç, karakter fark etmeksizin sayısız hata yapar ve aslında tecrübe denilen şey budur. Her bireyin kendi tecrübeleri vardır ve bu tecrübeler bire bir aynı konu üzerine olsa bile herhangi birinin bir başkasının tecrübesini alıp kendi hayatına mal etmesi imkansızdır. En azından bunlar benim şuana kadarki tecrübemden edindiğim fikirler.
Bana kalırsa her insan hayata sıfırdan başlar ve asla kendinden bir öncekinin yaşadıklarının üzerine koymadan bir döngü içinde sıkışıp kalır. Yeni yıl ise buna verebileceğim en güzel örnek. Her şeye sıfırdan başlamak ve yeni bir sayfa açmak için ne de güzel bir zaman! Bütün o kutlamaların, renklerin, aile toplanmalarının ve o son saniyeleri saymanın heyecanı bile bastıramaz hayallere dalıp gitmeyi. Ön görülemez geleceğe dair umutlar sarar bedenleri, zihinleri. Aslında saniyeler çok hızlı akar ama nedense ben hiçbir değişiklik hissetmem saatler 00.00’a vurduğunda. O son saniye biraz daha önemlidir benim için. Çünkü bütün bir yıl gözlerimin önünden geçer ve tamamı o küçük saniyeye sığdırırım.
Şimdi tüm dünya 2020’ye girmemize bir haftadan biraz fazla kalmış olmanın sevinci ve heyecanı içindeyken, biraz gergin hissediyorum. Sanırım bütün bu yeniden başlama ve bir öncekinden daha güzel bir yıl geçirme beklentisi beni biraz ürkütüyor. Kendimden beklediğim şeyler aslında bunlar. Yani işin beni korkutan kısmı belirsizlik veya şans faktörü değil de, bunlardan ziyade kendi elimde olan kısmı yönetememek benim korkum. Her seferinde yeni yılınızı daha da güzel geçirme isteği bana biraz da açgözlülük gibi geliyor. Sonuçta her şey bizim kontrolümüzde değil ve öyle olsa bile kendinden sürekli daha fazlasını beklemek acımasızlık gibi geliyor bana. Yani asıl beklenmesi veya umulması gereken şey saf mutluluk olsa gerek. Bunu söylememin en büyük sebebi insanların kendilerinden beklediği bunca şeyin onları mutlu etmeyeceğini düşünmem. Pek tabii ben de bu topluluğa dahilim. Şahsen kendimden ve çevremden beklediğim şeylerin beni tam anlamıyla tatmin etmeyeceğinin farkındayım. İşte bu, yeni yıla karşı takındığım bu tutumun temel sebebi. Fakat tabii ki bu yaklaşım beni heyecanlı bekleyişimden geri bırakmıyor.
Kısacası, tamamen yeni bir yıla -yani 2020’ye- biraz temkinli yaklaşıyorum ve kendimi bir miktar geri tutmaya çalışıyorum ama yine de yeni yılı heyecanla bekliyorum. Yani kim sevdiği insanlarla geçireceği o muazzam geceyi ve beraberinde getireceklerini merakla beklemez ki her şeye rağmen. Herkese mutlu yıllar dilerim.