Kaybedeceğimi bile bile cebimdeki son parayı milli piyangoya oynadım.Ya tutarsa umudu batırdı bizi.Hiç oynamasaydım ne kadar zengindim hesaplamaları yaptıkça çöpe attığım paraları topluyorum.Kaybedeceğimi bile bile her seferinde o çeyrek bileti alıyorum.Vay be 21.yüzyılın dolandırma sistemi de böyle işliyor demek.
Kahvemden bir yudum aldım ve gelecek hastalarımı bekliyordum.Lanet insanlar randevularına hep geç kalıyorlardı.Bu hastaları beklemekten kafein bağımlısı oldum.Küçükken herkesin olmak istediği doktorluğu ben severek yapmıyordum.Hayatı bu şekilde mutsuz yaşamaktan hiç memnun değildim.Ve en kolayını ve en eğlencelisini yaptım.Doktorluktan vazgeçtim ve şu an işsizim.Doktorluktan kalan son 2 bin liram var.Tüketimimi kıstım ve yalnızca kumar oynuyorum.
Ama kendime öyle inanıyorum,öyle mutluyum ki sanki şimdiden zengin oldum.Ben bu şeklide doktorluktan vazgeçince köpeğim Erik de daha çok dışarıda gezdiği için mutlu.O dışarı çıktığında güneşin yere öpercesine yarattığı parlaklıktan faydalanıp ıslak çimde yuvarlanıyor.Onu eskiden yalnızca geceleri çıkarırdım.Şimdi öğlen de çıkıyor ve çok mutlu.Sırf Erik’in bu pahabiçilemez mutluluğu için bile iyi ki işimden ayrılmışım diyorum.Şu an çok mutluyum tabii 75 liralık köpek mamasının her ay bittiğini ve paramın giderek azaldığını düşünmezsek.
Ne yazık ki çalışmaya başlamam gerektiğini düşünmeye başladım.Galiba kaderimde doktorluk kazanıp kasiyer olmak varmış.Ama bu azimle köpeğim için bile çalışırdım.Köpeğim benim için her şeydi.Ama şu anlık kumarla mutluyum.Eğer ona bir şans daha veriyorsan kendini birdaha kandırmayı göze alıyosun demektir.Bata çıka bir şekilde hayatımızı sürdürüyoruz.Ama kesinlikle şunu söyleyebilirim ki doktorluk işini bıraktığımdan beri çok daha mutluyum.