Türk sinemasında oldukça fazla kitaplardan uyarlanmış eserler vardır. Hatta dünya sinemasında da vardır bu eserlerin senaryoları kitaplara oldukça benzerdir. Bu benzerliğin bazı filmlerde fazla bazı filmlerde çok az olduğunu gözlemliyoruz
Kitaptan uyarlanmış senaryoların kitaptan daha çok şey içermesi ve ayrıca farklı şeyler de katılması gerekir. Yoksa tamamı kitaptan olan filmler daha önce kitabı okmuş birini çok sıkar. Çünkü genellikle film severler bu romanı okumuş oluyor ve senaristler romanlardan aldığı gibi kopyala yapıştır yapıyor buda okuyucuyu sıkmaktan başka bir şey yapmıyor. Birazda kitaptan çok çok ayrı konusu ama kitaptan alınmış olan senaryolardan bahsedelim. Bu senaryolar kitabı okumuş birisini şaşırtır. Çünkü alakasız bir senaryo ile karşı karşıyasınız. Bu film gülünç olurdu. Kitabı okuyup filmin onunla alakalı olmadığını düşünün bu hoş olmazdı değil mi? Bunun film için sadece para israfı olduğunu düşünüyorum çünkü bu filme para harcıyorsun bunun için heyecanlı olan okurlar o filme gittiğinde boşa para verdiğini düşünür ve arkadaşlarına çevresine anlatır. Bu da devamlı olursa filme çok çok az kişi gider ve bu da yapımcı şirketin zararına yol açar gördünüz mü aslında çoğu şey senaristin yazdığı senaryo altından çıkıyor ve de senaristte işsiz kalıyor.
Şimdi de her şeyin tam yerinde olduğu senaryolara gelelim. Bu senaryolar içine kitaptan da, senaristin kendin de bir şeyler kattığı senaryolardır. Örneğin J.K. Rowling’in yazdığı Harry Potter serisi hem kitaptan hem de senaristin dışarıdan bir şeyler kattığı bu seri dünya çapında ünlü olmuş bir seri. Serinin sekiz filminde de kitap dışında küçük olaylarda oluyor. Bu senaryolar gerçekten kalite kokarlar neden mi? Çünkü hikâyenin birbiri ile uyumu karakterlerin birbiri ile uyumu yani açıkçası her şey birbirine uygun. Böyle senaryolara kişi kendiliğinden gelmek ister. Mesela sen filmi seyrediyorsun okur olarak diyorsun ki “Bu film kitaptan ve senaristin dokunuşlarından çok güzel bir film olmuş.” Ve çevrene anlatıyorsun diyorsun “Bu film bir harika kesinlikle gitmenizi öneriyorum çünkü kitabı okuyup beğendiyseniz eğer filmi daha çok seveceksiniz.” Diye herkese anlatırsın değil mi?
Yani arkadaşlar anlatmaya çalıştığım, eğer bir senarist edebiyattan alınmış bir senaryo yazıyorsa kullandığı cümlelere kullandığı kelimelere çok dikkat etmelidir çünkü tek yanlışı bile onu, senaryoyu ve filmi batırabilecek güçtedir. Senaristlerin yapması gereken önce üstüne film çekilecek kitabı iyice okuyup anlayıp öyle senaryosunu yazmasıdır.