Mutluluğun duruma göre değişecek şekilde, diğer insanlar tarafından bizi de etkileyebileceğini düşünüyorum. Kendi mutluluğumuzu önde tutarak sevdiklerimizin mutluluklarıyla da mutlu olmamız değerli bir şeydir. Fakat kendi mutluluğumuzun önüne hiçbir şeyin geçememesi gerekiyor.
Sevdiğim kişinin mutlu olduğunu gördükçe ben de mutlu hissediyorum. Bununla ilgili Balzac’ın bir sözü vardır, “Sevgi, sevdiğin kişinin mutlu olduğunu gördükçe, onun mutluluğu ile mutlu olma sanatıdır.” Ben hem sevdiğim kişiyle, hem de gülmenin bulaşıcı olduğu günü mutluluğun bulaşıcı olduğuna inanıyorum.
Bu yüzden Balzac’ın bu sözü bana mantıklı geliyor. Bunun yanında Tolstoy’un bir sözü de şöyledir, “Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür.” Ben buna katılıyorum desem yalan olur. Evet, bir açıdan doğru olduğu söylenilebilir, çünkü kendi mutluluğumuz hiçbir şeyden daha değerli değildir. Tabii ki sevdiğimiz insanların mutluluklarıyla mutlu olmamız hem çok normal, hem de olması gereken bir şeydir diye düşünüyorum. Sevdiklerimizin mutluluğu ile mutlu olamıyorsak sevdiğimiz kişiyi gerçekten seviyor muyuz? Bence hayır. Sevginin bu olduğunu düşünmüyorum. Sevdiğimiz kişinin mutluluğuyla mutlu olamıyorsak arada muhtemelen kıskançlık vardır veya umursamıyoruzdur, bu da sevgi değil. Bu seviyormuş gibi gözükmektir. Kıskandığımız kişiyle rekabete gireriz. Rekabet sevgiye çok uzak. Balzac bu konuda gerçekten sözünü çok anlamlı, kısa ve öz şekilde açıklamış. Sevginin gerçekten bu olduğunu düşünüyorum. Tolstoy’un sözüne dönecek olursak, Tolstoy’un kesinlikle çok doğru bir yaklaşımı olduğunu düşünüyorum.
Kendi mutluluğumuz hiçbir zaman hiçbir şeyden önemli olmamalı. En ufak şey mutluluğunuzdan öne geçerse o zaman kendinize saygınızın azaldığını anlayabilirsiniz. Birisini ne kadar çok severseniz sevin, sizin mutluluğunuzun önüne geçemeyeceğini unutmayın. Bazen fark etmeden kendi mutluluğumuzu boşverip, kimi zaman da kendimizden fedakârlık edip sevdiğimiz insanların mutluluğu için çabalayabiliyoruz. Bunlar hayatın içinde olabilecek durumlar, fakat o kişinin bir gün gidip gitmeyeceği ne malum? Bunları düşünerek hareket edersek hayatta daha az üzülürüz. Kendimizden kolay kolay fedakârlık etmemeliyiz. Karşıdaki kişi de bunu yansıtmamamız gerekiyor. İnsanların bizim mutluluğumuzun kendimiz için herkesten daha değerli olduğunu görmeleri gerekiyor ki, onlar da ona göre davransınlar. Yoksa onlar da sizin mutluluğunuzu, durumunuzu önemsemeden sizinle her kötü hissettiğinde konuşup sizin iyi olup olmadığınızı sormayabilir bile. Bu da onlara öz saygınızın olduğunu onlara yeterince gösteremememiş olmanızın bir tür geri bildirimidir.
Önemli olan her zaman kendi mutluluğumuz olacak şekilde yaşamak en risksiz ve en rahatvyatama şeklidir diye düşünüyorum. Kendi mutluluğumuzdan daha çok başka şeyleri düşünürsek; yoruluruz, yıpranırız… Sonuç olarak ben ikisine de farklı yönlerden hak veriyorum, öz saygımızı unutmayacak şekilde Balzac’a, bencillik olmayacak şekilde Tolstoy’a katılıyorum.