Günler, takvim yapraklarından birer birer dökülürken teknolojiyle aramızdaki bağ da aynı hızla güçlenmeye devam ediyor. Hayatımızın paha biçilemeyecek bir yerine yerleşmiş olan teknolojinin yapamayacağı şeyler bir elin parmağını geçmez oldu. Ellerimizde son model akıllı telefonlar, her evde internet gibi sınırsız imkânlara sahip olmamız beraberinde bazı olumsuzlukları da getirdi. Bu sorunların başını çağımızın hastalığı “sosyal medya çılgınlığı” izliyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığının İPSOS KMG işbirliğiyle 2014 yılında gerçekleştirdiği Sosyal Medya Araştırması’nın sonuçlarına göre, 15-29 yaş arası internet kullanan gençlerin %96’sı sosyal medya kullanıyor. Verilerin gün yüzüne çıkarttığı bu vahim yüzde açıklıyor ki gençlerin yarısından fazlası sosyal medyanın belirlediği güzellik çerçevelerine hapsolmuş durumda. Kadın dediğin ince belli, erkek dediğin kaslı olacak… Hayır efendim, kimse kusura bakmasın! Düşlenen vücuda sahip olma mecburiyetinde hiç değiliz.
Kimler tarafından belirlendiği belli olmayan standartlara uymak için ölümcül diyetlere, ne idiği belirsiz haplara muhtaç edilen gençlerimiz büyük çıkmaza sürükleniyor. Hayranı oldukları ünlülerin fotoğraflarına imrenerek bakarken onlar gibi olmayı istiyorlar lakin bilmiyorlar ki, o anda akıl edemiyorlar desek daha iyi olacak, asıl gerçek büyük ilizyonlarla gizleniyor. Fotoğrafların üstünde yapılan ustaca oynamalar, eklenen filtre ve efektler, yapılan tonlarca makyaj ve daha fazlası… Toplumun algısıyla oyuncak gibi oynamak işte bu kadar basit.
Sosyal ağlarda aldığı “like”lara göre popülariteliği belirlenen, attığı karelere göre kişiliği belirtilen bir ortamda tek tip güzellik anlayışının olmaması beklenemezdi zaten. Bu sebeptendir ki güzel deyince herkesin aklına aynı kişi geliyor, hep aynı suret gözlerin önünde beliriyor.
Hey, olgunlaşma basamaklarını süratle tırmanan arkadaşım! Yüzünde, ergenliğin getirdiği sivilcelerinin olması gayet normal. Bu aralar biraz kilo da almış olabilirsin. Gözün renkli de olmayabilir. Hokka gibi bir burna, 1.75’lik boya da sahip olmak değilsin. Seni sen yapan kusurların olmasaydı eğer “İşte, bu benim!” diyebilir miydin? Emin ol ki estetik operasyonlarına, renkli lenslere, photoshop uygulamalarına, seni zayıf gösterecek korselere ihtiyacın yok. Sen, sen olduğun için güzelsin ve biz seni bu halinle seviyoruz.
Bu konudaki tabuları yıkmak zaman gerektirse de şişman, zayıf, uzun, kısa herkese kendini sevmesini ve kabullenmesini aşılamak, atılabilecek en büyük adımlardandır. Her gence bilinçli sosyal medya kullanımı öğretilerek gerçeklerin açığa çıkarılması psikolojik açıdan da verilecek en büyük desteklerden, kendine güvenin en önemli aşamalarından olacaktır. “GüzeIIik, kısa süren bir saItanattır.” demiş Victor Hugo. Bu sözü anımsayınca yüzünüzde beliren gülümsemenin yanında ne kadar kıymetli olduğunuzu da hatırlayın.
Evrim
https://www.youtube.com/watch?v=iYhCn0jf46U
Güzellik kavramı nedir?
https://www.youtube.com/watch?v=7DdM-4siaQw
Zamanınız varken izlemenizi şiddetle tavsiye ettiğim videolardan
https://www.youtube.com/watch?v=-vaa8Utb1l4