Sen Ben Misin?

Saat 7.00 olmuş saatimin alarmı çalıyordu. Bir an önce alarmın rahatsız edici sesinden kurtulmak için ona doğru uzandım. Yanlışlıkla yere düşürdüm ve almak için eğildiğimde ne zaman aldığımdan bile haberimin olmadığı eski bir kitap gördüm. Kitabın adı “ Ben Senim ”di. Büyük ihtimal çocukluğumdan kalma, kütüphanemin tozlu raflarından düşmüş bir kitaptı. Kitap hakkında en ufak bir şey hatırlamıyordum ancak adı dikkatimi çekmişti acaba yazar “Ben Senim” derken ne kastediyordu. Kitabı görür görmez birkaç sayfa okudum, şu ana kadar ki tüm sayfalar bir bebeğin yaramazlıklarından ibaretti. Üzerine pek de düşünülmemiş bir kitap olduğunu düşünmeye başlamıştım. Üstüne üstlük bu kitap hatırı sayılır derecede uzun bir kitaptı.

Eski Kitaplar Neden Güzel Kokar ve Bu Kitaplar Bizi Hasta Edebilir mi? - Evrim Ağacı 

 Fakat o gün yapacak bir şeyim olmadığından ötürü kitaba devam ettim. Kitabın 120. sayfasına geldiğimde el yazısıyla yazılmış bir cep telefonu numarası gördüm. Bu numara annemin eski telefon numarasıydı, eğer ki bir gün kaybolursam arayayım diye zorla ezberletmişlerdi. Tam o esnada yazarın annem olduğunu bile düşündüm fakat yazar anonimdi ve  annemin de kitaplarla pek de arası olmadığını bildiğimden dolayı yazarın annem olmadığına kanaat getirdim. Demek ki yazar annem değildi, e peki bu numara sadece bir tesadüften mi ibaretti? Elbette değildi, sanki bir anda beynimde şimşekler çakmaya başladı. Sanki kitapta yazan her şeyi ben küçükken yaşamıştım. Bu durum fazlasıyla ilgimi çekmişti ve tüm gün boyunca (neredeyse yemek bile yemeden) kitabı okumaya devam ettim. Buna karşın kitabın çeyreğini bile okuyamamıştım ancak bir şeyden artık emindim. Bu kitap benimle fazlasıyla ilgiliydi hatta benim tüm hayatımın geniş bir özeti gibiydi. Okuduğum her bir olayı bizzat yaşamıştım. Bu kitabın çok yakın bir tanıdığım tarafından yazılmış olması kulağa çok muhtemel geliyordu. Aradan birkaç gün geçti ve yaklaşık 700. Sayfaya kadar geldim, kitap benim çok yakın geçmişime kadar ilerlemişti. Biraz daha ilerlediğimde ise yaşanmamış olaylar yazmaya başlamıştı ve eğer bu kitabı bana yakın biri yazdıysa saçmalamaya başladığını düşündüm ve kitaba biraz ara verdim. 

2-3 hafta kadar sonra kitapta yazan şeylerin bir bir başıma geldiğini fark ettim. Bu kitap sanırım gerçekten bendi. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilirdi? Çok ürperticiydi. Artık bu kitabın ilahi bir güç tarafından yazıldığına inanıyordum. Bu kitabın benim yaşadığım ve yaşayacağım her şeyi bilmesi yeterince korkutucu değilmiş gibi kitabın sonlarına çok yaklaşmıştım. İstemeye istemeye de olsa bilinmezliğin ortasında kalmamak için kitaba devam ettim. Ve sonumu öğrendim. Önümde pek de fazla zaman yoktu. Tahminimce birkaç yılım kalmıştı. Ölümden kurtulmak için yapabilecek bir şeyim olmadığını fark ettim ve kalan son yıllarımı sevdiklerimle beraber, ölmeden önce yapmak istediğim her şeyi yaparak geçirdim. Bu kitap beni ben yaptı. Benim keşkesiz bir insan olarak hayata veda etmeme olanak sağladı.

(Visited 7 times, 1 visits today)