Bir sabah, Selin uyanır uyanmaz kedisi İncir’ i aramaya başlamış. Salona, oturma odasına, mutfağa, banyolara, anne ve babasının odasına hatta bahçeye bile bakmış. Annesi demiş ki; “Selin ne arıyorsun?”, “İncir ‘i arıyorum anne, sen gördün mü?” demiş. Ama annesi çıt çıkarmamış, yani görmedin mi? demiş Selin. Evet görmedim “Selinciğim ama komşularımız görmüş olabilir” demiş. Selin koşa koşa komşulara sormaya gitmiş. Annesi, babasına demiş ki; “Selin durmadan İncir’ i soruyor ve bence artık ona söylemeliyiz” demiş ama babası, “bunu duymaya hazır değil” demiş.
Bu sırada Selin, arkadaşları, Mete, Ali, Duru, Elif, Metin ve Neva ile aramaya başlamışlar. Herkes ikişerli gruplar halinde aramaya çıkmış. Sonunda bir araya geldiklerinde kimse bir şey bulamadığını söylemiş ve Selin ağlamaya başlamış ama arkadaşlarını onu teselli ederek evine kadar ona eşlik etmişler.
Selin eve döndüğünde, anne ve babası onu karşılarına alıp, “Sana bir şey diyeceğiz ama sen bunu duymaya hazır mısın?” demişler. Selin kötü bir şey olduğunu düşünüp ağlamaya başlamış. Anne ve babası ona sevinçli haberi vermişler; İncir hamileydi ve onu veterinere götürdük ki daha rahat doğum yapabilsin. Selin sevinçten yerinde duramamış ve bu haberi arkadaşları ile paylaşmaya gitmişler. Daha sonra ailecek veterinere gidip, İncir ve yavrularını eve götürmüşler.
Doğa MERT 5-B