Şehrin İdaresi Bende Olsaydı

Eğer Türkiye’de herhangi bir şehrin tüm idaresi bana verilseydi, örneğin İstanbul’un, insanların ve hayvanların daha iyi yaşamaları için uğraşırdım. Sokak hayvanları için, onlara zarar verenlere ağır hapis cezası kuralı koyardım. Ayrıca onlar için şehrin farklı yerlerine küçük barınaklar yaptırır ve düzenli mama dağıtımı yaptırırdım. İnsanları dinler, ihtiyaçlarını karşılamaya çalışır, yardıma gereksinim duyanlara yardım ederdim. Onlar mutlu oldukça suç oranı da azalırdı diye düşünüyorum. Şehirde daha çok milli parklar yapar, kentleşmeyi azaltırdım. Çocuklar için daha çok oyun parkları, aileler için daha çok eğlence mekanları açardım. Şehrin her yerine belirli aralıklarla geri dönüşüm kutuları konulması, trafik yollarına ve ışıklarına daha çok kamera konulmasını sağlardım. Eski binaları tespit edip depreme dayanıklı olmayanları güvenli hale getirir ve boyası eskimiş olanların boyanmasını sağlardım. Daha çok ormanlık alan, yürüyüş yolları, bilim ve araştırma merkezleri yapar ve girişin ücretsiz olmasını sağlardım. Bisiklet yolları çok yetersiz, onları arttırır böylece insanları daha çok bisiklet kullanmaya teşvik ederdim çünkü hem daha sağlıklı hem de hava kirliliğinin azalmasında çok faydası olurdu. İstanbul kalabalık bir şehir olduğu için İstanbul’daki iş sahiplerini başka şehirlere yatırım yapması için teşvik ederdim. Böylece daha huzurlu, sakin, düzenli, bambaşka bir şehir yaratırdım.