Bir zamanlar İstanbul konuşurmuş, hep dermiş ki “Ne güzel bir ülkeyim, benim gibisi yok bu dünyada.” Birkaç ay geçmiş İstanbul’a yeni bir insan gelmiş. Bu insan hep çevreye çöp atar, gökdelenler inşa edermiş. İstanbul demiş ki “Yeter artık ben dünyanın en iyi ülkesiyim.” demiş. Bu insan şehrin sözlerine rağmen yaptığı gökdelenlere devam etmiş. İstanbul, çok korkmuş. “Ya o insan benim bu güzel ülkemi kirletir, gittikçe kötüleştirirse…” diye endişelere kapılmış. Sonra kendini toplamış ve “Ben yapabilirim.” demiş. Kendine bir göz atmış, ne kadar çok insan olduğunu görmüş, derin bir nefes almış ve bağırmaya başlamış . Hey ! Burası nasıl bir ülke? Ben size çiçekler böcekler verdikçe siz bana evler gökdelenler veriyorsunuz. Ülkemi eski haline getirin!” demiş. İnsanlar onu duymazdan gelmiş, yıllar boyu onu küçümsemişler ve o her küçümsendiğinde küçülmüş, en sonunda halk onu aramaya başlamış ama İstanbul artık yokmuş, onu unutmuşlar ve bugünkü hale gelmiş. İstanbul gezilebilir ama yaşanamaz bir yer olarak hatırlanır, isterseniz siz de gidebilir, görebilir geri gelebilirsiniz.
Şehrin Dil
(Visited 61 times, 1 visits today)