Hepimiz Çanakkale ve savaşı hakkında biraz bilgi duymuşuzdur. Bu bloğumda size ilk olarak Çanakkale Savaşını ve şehitlerini, ardından da gezi rehberi tarzında Çanakkale’yi anlatacağım.
Çanakkale Savaşı:
Çanakkale savaşı 1915 ila 1916 yılları arasında, Gelibolu yarımadasında gerçekleşen, Osmanlı Devletinin itilaf devletlere karşı savaştığı kara ve deniz muharebesidir. Bu savaşta Türk Ordusu olağan üstü bir başarı göstererek 10.000’lerce şehit vermeye karşın, Türk Ordusu itilaf devletlere geçit vermemiştir.
Çanakkale Şehitleri ve Hikayeleri:
Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet dede vardı. Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti…:
“Rahmetli babam, Hafız Ali Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu.
O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, kuvayi milliye zamanı, işgal yılları, kurtuluş, yokluk, sıkıntı… Çocukluğumuz hep ekmek peşinde, sıkıntıyla geçti.
Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve:
– Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
– Ben teyzenlere gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
– Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..! derdi.
Anam babamı bekledi durdu..
Büyüdüm, dükkân açtım.
Annem yine her bir yere gidişte dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye eklerdi.
Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı.
Gene hep değneğini kaparak bana gelir ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye tembihlerdi.
Günü geldi ağırlaştı.
Ölüm döşeğinde bizimle helalleşti.
“Bana iyi baktınız, hakkınızı helal edin” dedi.
Bana döndü yavaşça:
“Baban gelirse ona: ‘Annem hep seni bekledi’ de!” dedi.
Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek:
“Hoş geldin bey, Hoş geldin!” diyerek ruhunu teslim etti.”
Alıntı:
secmehikayeler.com
Gezilmesi Gereken Mekan Truva Atı:
Anlatılanlara göre Truva Savaşı sırasında bir ülke atı yapar ve karşı tarafın kalesine götürür. Diğer ülke bunu bir hediye zanneder ve kaleye alırlar. Sonrasında ise Truvalılar Attan iner ve saldırırlar Truva atının hikayesi işte böyledir. Okudunuz için teşekkür ederim.