Şehirlerimizin Hafızasını Yok Etmeyelim

Sizce şehirler eski tarihi binalarını korumalı mı, yoksa onları yıkıp daha modern olanlarını mı inşa etmeliyiz? Bana kalırsa eski binalarımızı korumak için çaba göstermemiz gerekir.

Bazen eski binaları yenilemek gerekir, ama onları yıkıp yenilerini yapmak, o binalardan bize gelecek bazı iyi şeyleri çöpe atmaya benzer. Öncelikle, tarihi binaları sadece beton ve tuğlaların bir araya geldiği binalar olarak görmemek lazım. Çünkü, onlar yaşadığımız şehirlerin ve toplumların geçmişlerine ilişkin bize çok değerli şeyleri anımsatmaktadır. Örneğin Atatürk’ün evi. İnsanlar onu yıkıp daha lüks bir ev yapacaklarına, o eski ve TARİHİ bir ev olduğu için müzesini yaptırdılar. Bu sayede biz bu müzeyi gezerek Atatürk’ün çocukken kullandığı eşyaları, oynadığı oyuncakları vb. şeyleri görebiliriz. Bu bizim onun çocukluğunu anlamamıza yardımcı olur. İnsanlar gibi şehirlerin de hafızası vardır ve onu yok etmemek, aksine korumak gerekir. Tarihi binalar da şehirlerimizin, toplumlarımızın hafızasıdırlar. Tarihi binaları olmayan şehirleri gezerseniz eğer ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Bu şehirler çok sıkıcıdırlar.

Bir başka örnek verelim. Misal, eski bir hapishaneyi eğer rengarenk boyarsak orayı bir hayvan barınağı yapabiliriz. Bu bizim için biraz masraflı olabilir, ama oradaki kafeslere yemek, su ve içecek imkanları sağlarsak bu şekilde bir hapishaneyi bir hayvan barınağına çevirebiliriz. Hatta, eski binalardan evsiz insanlar için de barınaklar yapabiliriz. Böylece soğuk kış günlerinde evsiz insanlar sokaklarda üşümezler.

Eski binalarımızı neden yıkmamamız gerektiğiyle ilgili daha fazla örnek verilebilir. Ancak yukarıda verdiğim örnekler bu konuda yeterlidir diye düşünüyorum.

 

TOKİ'den restorasyon kredisi desteği

(Visited 70 times, 1 visits today)