Merhaba, bugün sizlerle Türkiye için şehirlerimizin durumlarını konuşacağız. İlk aklınıza geldiği gibi şehirleri en çok etkileyen problem ekonomi ve enflasyon. Bu durumu bizler değiştirebiliriz fakat bu konuya sonra değineceğim. Öncelikle ekonomik sıkıntılar ve enflasyondan dolayı hırsızlıklar artmaya başladı. Bu hırsızlıklar Covid-19 yani Korona Virüsü yüzünden kısmen azaldı. Ama insanlar fırsat ararlar tabii. Korona yüzünden hepimiz eve kapandığımız için hırsızlık elle neredeyse yapılamıyor. Ama bazı hırsız veya dolandırıcılar online olarak yapıyor. Bu konuya pek girmeyeceğim. Ama söylemek istediğim şu ki insanlar her zaman açık ararlar. Bu yüzden bu açığı kapatmak için interneti daha hızlı ve güvenli hale getirmek için bazı yasalar ve uygulamalar getirirdim. Bu dolandırıcılık suçu yapan insanları daha yüksek hapis cezası verirdim. Bu dolandırıcıların bazıları nadir de olsa aç veya yoksul durumda olduğu için yapıyor. Bu yüzden onların niyetini sorar ve iyi davranışlar sergilerlerse internet ağ güvenliği ve hızı için bir bölüme aktarırım. Unutmayın her şey bir fırsata çevrilmelidir… İnternet sıkıntısını hal ettik. Sıra çöp, yere atma, doğayı kirletme vb. şeyleri düzeltmeye çalışırdım. Fabrikalarda filtre kullanımını zorunlu hale getiren bir yasa çıkarırdım. Böylece doğa yüzde 15-20 oranında temizlenir. Özellikle maske yere atan insanlara ağır idari para cezası keserim. Tamam, bu sorun da çözüldü diyelim. Sırada neredeyse en çok üzüldüğüm kadına, çocuklara ve hayvanlara şiddet. Ben her türlü şiddete karşıyım. Bu yüzden kadın ve çocuklara şiddet yapan insanlara 20-25 yıl yada müebbet hapis cezası veririm. En tatlı ve üzüldüğüm şeye: hayvanlara şiddet. Ülkemizde bu şiddete sadece 600-650 lira gibi bir ceza veriliyor. Ve bu oldukça yetersiz. Hayvana bunu yapan insana neden yapmasın? Bunun birçok örneği var. Bu şiddeti yapan insanlara 10 yıl hapis yada çok yüksek miktarda para cezası veririm (50.00-60.00 TL gibi) ama ben hapis vermeyi daha çok tercih ederim. Bu hem üzüldüğüm, hem kararsız kaldığım, hem de sinirlendiğim sorun. Saldıran sokak köpeklerinin sokağa salınması. Bu yüzden binlerce insan kuduz aşısı ve korku içerisinde oluyor. Bu yüzden saldıran köpekleri şefkatle büyütüp saldırmayacak şekilde eğitip öyle doğaya salarım. Evet sıra en önemlisinde. Eğitim. Ben şahsen eğitim sistemini anlamıyorum. Sadece 4 tane örnek vereceğim. Türkiye kendi dilinde, matematikte, fen bilgisinde vb. derslerde 45 küsur sırada. Sizce bu başarıyı gösteren çocuklar girişimci olabilir mi? Hayır. Ama bu öğrencilerin suçu mu? Yine hayır. Çünkü biz sanatçı olmak isteyen çocuğa fen, doktor olmak isteyen çocuğa sosyal bilgiler öğretiyoruz. Bu yüzden çocukların kafası karışıyor. Dışarıda gezip doğayı, hayatı öğrenmesi gereken çocuğu yazılara atıyoruz. Ve bunun sonucu olarak 93. en mutlu ülke oluyoruz 160 ülke içinden ve neredeyse 87 milyon nüfusla. Elbette kitap, ders çok önemli. Ama bunlar her şey değil. Mesela ÖSYM sınavına girip kazanmış çocuğa 10. sınıf sorusu sorun. Hatırlamaz, çünkü kalıcı öğrenmedi, çünkü o konuyu sevmedi ve önem vermedi. Mesela Finlandiya. Eğitim ve başarıda 1. sırada. Ve şimdi onların eğitim sistemini özetle anlatacağım. Finlandiya’da eğitim yüksek düzeydedir. Okullar arasında öğrenim sonuç farkları azdır ve hemen hemen herkes temel eğitimi hedeflenen sürede bitirmektedir. Okul öncesi eğitim, temel eğitim ve ikinci düzey eğitim ücretsizdir ve bundan sonraki eğitimler de büyük oranda ücretsizdir. Evet kıyaslama yok çocuklar yarıştırılmıyor. Her okul ücretsiz ve aynı çünkü ayrımcılık yok. Derece önemli değil, ama kötü derece yaparsan senin için özel çok az bir ücret alan veya ücretsiz öğretmenler sıkmadan anlatıyor. Ve teknolojiyle yani teknoloji kullanarak öğreniyorlar. Bilmediği soruyu yanındaki telefondan dersteyken bakabilir (sınav dışında) çünkü zaten derstesin biri bilse sen bilemezsen tek sen üzüleceksin. Ama bilgiye dolambaçlı yoldan değil düz yoldan gidersen iyi ve kalıcı öğrenirsin. Bu sorun da halledilirse bir tek aklıma gelen ekonomi ve dış ilişkiler geliyor. Onları da net bir bilgim olmadığı için size aktarmak istemedim. Zaten bunlar yapılırsa ve halk bilinçlenirse dış ülkeler tarafından sevileceğimizi ve saygı duyulacağımızı düşünüyorum. Görüşürüz!
