Romanlar ve diziler popüler kültürün çok önemli parçalarıdır. İkisi arasında yapılan tercih kişiden kişiye değişmektedir. Bazı insanlara göre bir olay örgüsünü ayrıntılarıyla sayfalar arasında keşfetmek, yapılan betimlemelerle belirtilmiş şeyler dışında kalanlları hayal etmek güzelken bazı insanlara göre de kişileri, yerleri, olayları ekranda görmek daha çekicidir. İnsanların ikilemde kaldığı bu kararda bir de romanlardan uyarlanmış filmler ve diziler vardır ki zamanla televizyon ekranlarındaki yerleri artmıştır
.Kitaplardan uyarlanan dizi ve filmlerin bazıları keyifle izlense de akla film veya dizi senaryoları için hazır malzeme olan edebi eserlerin kullanılması ne kadar doğrudur sorusu gelir.
Bu eserlerin başarısı tartışılsa da hem yabancı hem türk olmak üzere karşımıza birçok romandan uyarlanmış dizi ve film çıkmıştır. Bu eserlere örneklerden biri de belki de türk dizi tarihinin en çok izlenmiş ve üzerine en çok konuşulmuş olan dizisi Aşk-ı Memnu’dur. Aşk-ı Memnu aslında Halit Ziya Uşaklıgil tarafından yazılmış ve 1901 yılında kitap haline getirilmiş realist naturalist bir romandır. Buna rağmen dizisi binlerce insan tarafından sevilmiş ve izlenmiştir.
Aynı zamanda ünlü dizi serisi Game of Thrones da Amerikan yazar George R. R. Martin’in 1996’da yayınlanmış roman serisinden uyarlanmıştır ve dünyanın her tarafından binlerce insan tarafından izlenmiştir.
Bir taraftan bakarsak okuduğumuzda çok hoşumuza gitmiş olan bir romanın ünlü insanlar tarafından canlandırılmasını izlemenin güzel olduğunu düşünebilirsiniz ancak aynı zamanda bu durumu hazıra konmak olarak da görebilirsiniz.
Sonuç olarak sinema tarihi uyarlanmış film ve dizilerle doludur ve dolmaya da devam edecektir. Bu durumda ortaya çıkan yorumlar negatif de olabilir pozitif de.