Neydi savaş? Niçin vardı? Sonuçlarına değer miydi?
İnsanların hırsları yüzünden ortaya çıkardıkları korkunç bir kavgadır savaş. Şöyle bir farkı var ama savaşın, savaş sadece başlatanlara değil, çevresindeki herkese zarar verir. İnsanların kalbindeki güzelliği, hayalleri, umudu hepsini alır. Çocuklar ise hayata farklı bir pencereden bakmaya başlar artık. Yüreğindeki, zihnindeki her şey ama her şeyi unutur. Savaş koşullarında yaşamak hayatı daha yeni öğrenen bir çocuk için çok zor elbette. Düşünsenize bir sabah anne veya babanızın sesini duymak yerine küçücük bedeniniz bomba sesleriyle kalkmak zorunda kalıyor ne kadar acı.
Oysaki oyuncak bebeğinin kolu kırıldığında bile küçücük elleriyle sarıp sarmalayan fidanın kendi yaralarını saracak ne umut dolu bakışları ne de sevgi dolu yüreği kalıyor şu hayatta. O da yaşıtları gibi sokaklarda oyun oynamak, annesinin elinden tutup parka gitmek, okul koridorlarında koşturmak, sıcacık bir yuvada yaşamak istiyordu. Hayat öylece akıp giderken o çocuklar bir hiç uğruna ölüyorlar. Bunu benim ne yüreğim ne de aklım alıyor. Kan revan içindeki çocuk bedenleri toprak olup giderken geride sadece bırakıp gittikleri hayalleri kalıyor.
Oysaki çocuk olmak su birikintisinin üstünde ıslanana kadar zıplamaktır. Annen ile çikolatayı kaşıkla yiyebilmek için yaptığın kavgadır. Markette istediğin alınmadığında tepinerek ağlamaktır. Kulaklarını bomba seslerini duymamak için kapatmak, sevdiklerinin cenazelerine bakakalmak değildir çocuk olmak. Yeni hayallere umutlara doğru yol alırken denizin ortasında boğulmak değildir çocuk olmak. Çocuk bedenlere kıyanlar ne çabuk unuttular bir zamanlar çocuk olduklarını? Niçin ki bu kavga bir parça toprak ya da yeraltı zenginliği mi? Hangi zenginlik bunun günahını öder? Bizlere Yaradan sormayacak mı? Benim verdiğim canı nasıl aldın, nasıl kıydın?
Ama ben soruyorum sizlere anlamayan gözlerle bakarak soruyorum. Çünkü gerçekten anlamıyorum insanoğlu niçin savaşır? Niçin dünyaya savunmasız gelen çocukları katleder. Anlamıyorum biliyor musunuz? Aslında anlamak da istemiyorum sadece şunu söyleyebilirim ki bu dünyada çocuk olmak çok zor ama savaşın ortasında çocuk kalmak daha da zor. Her gün dua ediyorum ağlayan, üzülen, sokaklarda yaşayan hiçbir çocuk olmasın. Şunu unutmayın ki ey büyükler! Bizler sizlere verilmiş emanetleriz.