Bu mektubu aileme, arkadaşlarıma, öğretmenlerime yazıyorum ve umarım bu mektup onlara ulaşabilir.
Anne, baba; eğer ben o evin kapısına geri dönemezsem benim için lütfen gözyaşı dökmeyin ve benim için yas tutmayın. Yaparsanız anca beni daha çok özleyip kendinizi yıpratırsınız. Ömer lütfen benim için sen de yas dökme, çok güçlü birisin lütfen kendini böyle yıpratma. Ve küçük kardeşimiz Zeynep’e iyi bak onun benim olmadığım zaman bir abiye ihtiyacı var onun bu ihtiyacını gider. Ona abilik yap.
Sevgili bütün hocalarım, bunca yıl bana elinizden geldiğince eğitim vermeye çalıştığınız için ne kadar minnettar olduğumu bilemezsiniz. Bana bu fırsatları verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Umarım savaştan döndüğümde mezun olabilirim ama bunun şu an çok mümkün olabileceğini düşünmüyorum. Çünkü karşımızdaki düşman bizden çok ama çok daha güçlü ve hayatta kalabileceğimi düşünmüyorum ama ben bu al bayraklı ülkeye istiklali kazandırana kadar savaşmaya devam edeceğim. Bu ülke için her bir kanımın damlası feda olsun. Canım arkadaşlarım birçoğunuz da benimle savaşa geldiğinizi biliyorum ama savaşa gitmekten korkan veya bir rahatsızlığı olan arkadaşlarıma söylüyorum: Biz bu ülkeyi canımız pahasına korumayı amaçlıyoruz. Bu ülke de istiklale kavuşana kadar da pes etmeyeceğiz. Bu ülkeyi atamızla beraber bu ülkeyi savunacağız. Yakında düşmanlar Çanakkale’ye varırlar bu yüzden lütfen bana bol şans dilemenizi istiyorum.