2016 yılının Mayıs ayında, yani ben 3 yaşındayken Lizbon’a gitmişiz. Trenle Lizbon’dan Porto’ya, sonra tekrar Porto’dan Lizbon’a trenle seyahat etmişiz. Tatilimizi, oraya nasıl gittiğimizi, orada neler yaptığımızı, nereleri gördüğümüzü hiç hatırlamıyorum. Fakat o tatille ilgili unutmadığım küçük bir anıyı çok net hatırlıyorum. Şimdi size bu anımı anlatacağım.
Unutamadığım o anım trende geçti. Lizbon’a dönerken babam uyumuş. Ben yanıma aldığım bütün oyuncakları koltuğa döküp oyun oynuyormuşum. Annem de kitap okuyormuş. İnmemiz gereken istasyona geldiğimizi annem çok geç fark etmiş. Hemen babamı uyandırmış, oyuncaklarımı ve diğer eşyalarımızı toparlamış. Ama en sevdiğim küçük sarı kedi o telaşla trende kalmış.
İşte buradan sonrasını çok net hatırlıyorum. Trenden inip otele gittiğimizde oyuncak çantamı baş aşağı tutup içindekileri yatağa boşalttım. Bir baktım sarı kedim yok. Çok ağladım, çok üzüldüm. Türkiye’ye döndükten sonra gördüğüm herkese : “Ben trende küçük sarı bir kedi kaybettim. Acaba gördünüz mü?” diye sordum. Ama kimse görmemiş☹ Sonra annemler o kedinin aynısından aldılar. O günden beri sarı kedim hala benimle. Ona gözüm gibi bakıyorum.