Saray

Gazete yazım için bugün saraya ziyarete kral ve kraliçeyle tanışmaya, etrafı gezmeye gidecektim. Çantamı aldım ve içine not defterimi, kalemimi koydum. Fazla eşya yanıma almak istemedim, ihtiyacım olanlar bana yeterdi.

Sarayın dış kapısına vardığımda gerici havanın beni gerdiğini itiraf etmeliydim. Geleceğimden önceden haberdar oldukları için bana yardımcı olmak adına bir adam beni bekliyordu. Beni fark ettiğinde yanıma yaklaştı ve saygılı bir şekilde selam verdi. Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim. Beraber yola koyulduk. Önce bahçesinden geçecektik. Gözlemlemeye başladım. Bahçesi gerçekten özenildiğini gösteriyordu. Birçok farklı çiçek vardı ve birçoğunun nadir çiçek türleri olduğunu anlamıştım. Çiçeklerin yakınında bir de bir şelale olduğunu fark ettim. Suyun sesi bize kadar geliyordu ve çok güzeldi. Gerçekten huzur veriyordu. Çantamdan defterimi ve kalemimi çıkardım ve bunları not almaya başladım. Bitirdiğimde yolumuza devam ettik. Sarayın içeri kapısına varmıştık. Kapıya iki kez tıklatınca sesli bir şekilde koca kapı açıldı. İçeri geçtiğimiz gibi gözüme batan ilk şey o yüksek tavanındaki resimlerdi. Rönesans döneminden kalmış gibi gözüküyordu ve çok güzeldi. Duvarlardaki desenlerin işlemesi gerçekten çok güzeldi. Özenle işlenildiği belliydi. İlerledik. Kocaman koridordan geçerken vazolar ve eserler çok göze batıyordu. Bazılarının tasarımları gerçekten efsaneydi. Orda bulunan pencerelerden bakınca özenle bakılan bahçe gözüküyordu ve bu manzara milyonlara bedeldi. Biraz daha ilerledik. Bir odanın kapısından piyano sesleri geliyordu. Kim çalıyorsa enfes çalıyordu. Müziğe kapılmamak elde değildi. Müziğin geldiği kapıya doğru ilerledim. Çalan kişi gerçekten kendini o ana kaptırmıştı. Saçları dağınık olsa bile üstündekilerle gerçekten çok özenli bir görünüşe sahipti. Kapıyı biraz daha aralayınca çıkan kapı gıcırtısı sesi çıkmıştı. Müzik sesi de kesilmişti. Bu tarafa baktığında hemen kapıyı kapattım ve yola devam ettim. Bir kapıda durmuştuk. Kapıda beni karşılayan adam, “Kral ve kraliçe sizi içeride bekliyor” demişti. Biraz gerildiğimi söylemeliydim. Derin bir nefes alıp verdim ve içeriye girdim. Güler bir yüzle ilerleyip saygılı bir şekilde selam verdim. Benzer şekilde karşılık verdiler. Gözümü gerçekten kraliçenin elbisesinden alamadım. Daha önce daha süslü ve şık elbiselerini de gördüğüm oldu tabi ama yine de gerçekten zarif ve güzel bir elbiseydi. Yerime oturdum ve bir süre sohbet ettik. Konuşmalarından ne kadar iyi insanlar oldukları belliydi. Nazik ve güzel konuşmalarıyla da beni ayrı etkilemişti. Dikkatimi ikramlar çekti. Pek aç olmadığımdan yemedim ama gerçekten iştah açıcı güzel ikramlar vardı. Sonra bana sarayı gezdirdiler. Mutfaktan sanat eserleriyle dolu odalara kadar gezdim. Saate baktığımda saatin geç olduğunu ve gitmem gerektiğini düşündüm. Kibarca her şey için teşekkür ettim ve geri dönmem gerektiğimi söyledim.

Vedalaştıktan sonra aynı yoldan geri döndüm ve saraydan çıktım. Burası hakkında gerçekten güzel şeyler yazacaktım. Evimin yolunu tuttum. Evime girdiğimde bir saray olmadığı ama yine de bana huzur verdiğini anlayıp uyudum.

(Visited 1 times, 1 visits today)