Batıl inançlar tüm topluluklarda var olan ve farklı türleriyle karşımıza çıkan kehanetlerdir. Bazılarımız bu kehanetlere inanmayı ve hatta hayatının büyük bir kısmını bu ritüellerin içinde geçirmeyi seçer, bazılarımız ise bilimsel bir kanıtı olmadığı veya saçma bulduğu için inanmaz. İnananların da inanmayanların da elinde net bir veri, kesin bir kanıt yoktur.
Kimi zaman bir kara kedi uğursuz sayılırken kimi zaman bir güvercinin üzerimize pislemesi uğurlu sayılır. Hem bizim toplumumuzda hem de diğer toplumlarda bunlar gibi bir sürü batıl inanç vardır. Bizim toplumumuzdan birkaç örnek verecek olursak hamile bir kadının saçı kesilmemelidir bunun nedeni bebeğin ömrünü kısaltacağını düşünmeleridir. Bir diğer örnek ise İskoçya’dan eğer mutlu bir evlilik istiyorsanız kirlenmeyi göze almalısınız çünkü onlarda mutlu bir evliliğin sırrı gelinin çamura bulanması. Ya da çorbanıza sinek düşerse üzülmeyin çünkü Dağıstan’da bunun anlamı size gelecek olan güzel bir hediye.
Batıl inançlar yüzünden birçok hayvan, sayı veya obje kötü etiketlenmiştir. Belki de bunlar o kadar yerleşmiştir ki insanlar bu böyle olacak diyerek evrene öyle bir mesaj gönderiyor ki gerçekten oluyor. Oysa kara bir kedinin herhangi bir kediden farkı nedir? Bazıları bu inançları ise yaşanması zor bir ihtimal olduğu için bu olayları bir şans olarak değerlendirir. İnsanların bu tip şeylere inanması aslında bir umuttur bence. Her şeyin bir kuş pisliği ile iyi olacağına inanmak biraz o insanın mutsuzluğunu belli ediyor sanki. Ya da bir camın kırılmasından mutsuz olan insanlar mutsuz olmak istiyorlar galiba. Mesela tatile giden kişileri odalarının on üç numara olması üzebiliyor.
On üç yerine yedi rakamını tercih edebilirler çünkü insanoğlu bu rakama öyle anlamlar yüklemiş ki. Bunun nedeninin hayatta kalıplaşmış olayların ya da objelerin hep yedi ile bir ilişkisi olduğunu söyleyenler var. Mesela haftanın yedi gün olması, dünyanın yedi kıtası olması gibi, nota sayısının yedi olması, gökyüzünün yedi kat olması, yüzde yedi nokta olması bu inanca sadece birkaç örnek. Bu sayı bazı dini inançlara göre de önemli mesela İslam’da görev olan Kâbe’nin etrafında dönme eylemi yedi kere yapılmalıdır, Katoliklerde ise yedi sakrament esastır, Yahudilerde olan o kutsal şamdan yedi mumludur, mısırlıların inançlarına göre güneş tanrısı yedi ruhludur.
Sonuç olarak geçmişten bugüne atalarımızdan, tarihimizden bize kalan bazılarımızın uyguladığı bazılarımızın bilmekle yetindiği bu batıl inançlar aslında sadece şanstır çünkü sadece bir yedi rakamına yüklediğimiz anlamlar bile bir mantık çerçevesine oturmuyor. Ama sonunda inanmak ya da inanmamak herkesin kendi elinde.