Şanlı Bir Destanın 100. Yılı

Öyle bir lider düşünün ki daha çocuk yaşta ülkesini kurtarma, koruma isteğiyle yanıp tutuşan bir lider, öyle bir lider ki bir ülkenin sistemini değiştirip Cumhuriyeti ilan eden ve bizlere armağan eden bir lider Mustafa Kemal ATATÜRK.

Cumhuriyet’in ilanı öyle kutlu bir gündür ki Türk Milleti için müthiş bir yüzyılın başlangıcıdır. İşte o kutlu gün yine geldi ve Cumhuriyet’in 100. yılını kutlamanın şerefi ve mutluluğu içindeyiz. Özgürlüğün ve mutluluğun yanında “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.” Diyen bir Ata’nın

evlatları olarak onun başlattığı bu yolu

devam ettirme görevine sahip olmak da

ayrı bir şereftir. Ata’mızın gençliğe hitabe-

de dediği gibi “Birinci vazifen Türk İstiklalini

Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve

müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istik-

balinin yegane temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir.” Bu temel en kıymetli hazinemiz. Ata’mızın, askerlerimizin, komutanlarımızın; yorgun, uykusuz geceler geçirmesi bizim ve o zamanın gençlerinin, çocuklarının, kadınlarının özgürlük ve bağımsızlık duygusuyla yaşayabilmeleri içindi. Ata’mızın Cumhuriyet’e ve Türk Milleti’ne olan güvenini ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuvvetini Türk Milleti’nden aldığını “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.” Sözüyle bize anlatmıştır.

Ben Türkiye Cumhuriyeti’ne olan sevgimi, vatan sevgisini ve M. Kemal ATATÜRK’ e olan sevgi ve saygımı sözle ve davranışlarla aktarmayı pek beceremem. Benim için o sevgi dille anlatılamaz çünkü o benim içimde olan ve orada yanıp tutuşan bir değer. Ama deneyeceğim. Bu öyle bir sevgidir ki bir insanı sevmeye benzemez. Sanki hissetmek gibidir, Ata’mın portresine baktığımda hissettiğim o sevgi ve gurur tarif edilemez bir histir benim için, tüyleri diken diken eden bir his. Anlatmak için söz bulamadığım bir konu.

“Bir ulusun asker ordusu ne kadar güçlü olursa olsun, kazandığı zafer ne kadar yüce olursa olsun, bir ulus ilim ordusuna sahip değilse, savaş meydanlarında kazanılmış zaferlerin sonu olacaktır. Bu nedenle bir an önce büyük, mükemmel bir ilim ordusuna sahip olma zorunluluğu vardır.” Bu ve bunun gibi bilime ve ilime verdiği önemi gösteren sözleriyle sadece Türk Milleti’nin değil, bütün dünyadaki insanların sevgi ve saygısını kazanmış ulu bir çınar. Cumhuriyeti bize anlatan ve yaşatan şu an bugünlerde olmamızın sebebi olan bir kahraman.

Eğer Atamı görüp onunla konuşma şansım olsaydı. Ona “Cumhuriyeti siz kurdunuz onu yüceltecek, yükseltecek ve yaşatacak olan bizleriz.” Derdim. Bu mucizevi topraklarda kurduğu ve bize armağan ettiği Cumhuriyeti’mizin 100. yılı kutlu ve mutlu olsun.

(Visited 42 times, 1 visits today)