Çoğu insana göre dans etmek, şarkı söylemek, oyuncu olmak basittir ve hiçbir yetenek, eğitim vs. gerektirmez. Madem öyle neden herkesin sesi mükemmel değil? Madem bu konular için eğitime gerek yok neden onca kişi şan dersi, tiyatro dersi alıyor? Maşallah spora saygı ülkemizde mükemmel. Ama tabi pardon dans bir spor değil. Dans sizin için bir sanat da değil. Peki dans tam olarak ne o zaman?
Şunun bilinmesi lazım ki her şey torpil ve parayla hallolmuyor buralarda. Parayı verip istediğin üniversiteye girme olayı falan yok. Eğer sen bu işte yetenekli değilsen gündemde kalıcı olamazsın. Torpilli de olsan hakkıyla gelenler ezer geçer seni. Bu işler öyle saatlerce soru çözüp 5 şıktan birini seçmek kadar basit de değil. Riskli bir şey aynı zamanda. Bir daha dans edememe riskin olsa da dansta gelişmek için ağlaya ağlaya kendini zorlayan insanlar var bu sektörde. “Alnının teriyle kazanmak” deyimi var ya, dansçılar başarıyı gerçekten de öyle kazanırlar. Alnından akan damlalardır geliştiğinin simgesi. Kasların yırtılacak diye korkarsın ama kendini zorlamak zorundasındır yoksa ilerleyemezsin.
Ben eskiden kendimi zorlarken çok korkardım sonradan alıştım ve bu acılar zamanla zevk vermeye başladı. Asıl kötü olan kalıcı ağrılardı. Daha 15 yaşında bel fıtığım olduğunu öğrendim ve dansıma engel olan bu tür acılar diğerleri gibi değildi. Kabus gibiydi dans edememek… Tedaviye gittim ve bu süreçte hiçbir şekilde kendimi zorlayamıyordum. Dünyanın en kötü hissi diyebilirim. Zorlamak zorundasın ama zorlarsan daha da kötü olacak. Neyse bu acılar, çalışmalar hiçbir şey ifade etmiyor bizim ülkemizde. Ülkemiz gelişmiyor çünkü ne sanata ne bilime önem veriliyor. Umursadığımız tek şey var o da para. Bu yüzden birazcık dünyaya açılmak istiyorum.
Jade Chynoweth, 2 yaşından beri dans eden hem çok çalışkan hem de çok yetenekli bir dansçı. Annesinin de dansçı olması ona büyük bir olanak sağlıyor. Ailesi ona öyle bir destek veriyor ki kızın hayatı dansa dönüşüyor. Sevdiği şeyi yapıyor ve para kazanıyor. Her dansçının hayali bu olsa gerek… Fakat onun için dans yetmiyor. Bir dansçının iyi bir dansçı olarak bilinmesi için dansçılığa artı olarak hem oyuncu hem de müzisyen olması lazım. Oyunculuğu sayesinde dans ettiği şarkının ruhuna bürünüp mimiklerini ayarlaması, müzisyenliği sayesinde de dans ettiği şarkının ritmini duyması lazım. İşte tam burda da işin içine yetenek giriyor. Dansı ezberlersin hareketleri yaparsın ama onun içine ruhunu zorla asla katamazsın. Jade’in bu kadar sevilmesinin nedeni de bu. Kadın resmen yürür gibi dans ediyor. Sanki bunun için doğmuş gibi… Tabi dediğim gibi Jade dansla yetinmeyip oyunculuk da yapıyor. Bir röportajında kariyer olarak oyunculuğu fakat bir hobi olarak dansı tercih ettiğinden bahsediyor. “Step Up” adlı dans dizisinde ana karakterlerden biri olarak oyunculuk hayatıyla dans hayatını mükemmel bir profesyonellikle devam ettirmeyi başarıyor. Yeteneklerinin farkında olan ve azmiyle bu yeteneklerine güç katan belki de çoğu dansçının idolu haline gelen bu kadın, şanslı dansçılardan biri çünkü ailesi ona destek verip arkasında duruyor. Fakat bu dünyada ne dansçılar var dans edebilmek için gizlice evden kaçan. Ne dansçılar var yeteneği olmasına rağmen eğitim alamadığı için keşfedilemeyen, ailesi izin vermeyediği için dans edemeyen, kursa parası yetmeyen. Sırf psikolojik baskıdan yüzünden boşu boşuna hala oturmuş test sorusu çözen ne dansçılar var bu dünyada bir bilseniz…
Jade’i farklı kılan bir özelliği de her dans türüyle ilgilenip hepsinde de aşırı başarılı olması olsa gerek. En sevdiği dans stili contempop olsa da aynı zamanda high heels, bale, modern, jaz, tap ve hiphop da yapıyor. Dans ederken mimiklerini öyle güzel kullanıyor ki izleyiciyi duygudan duyguya sokuyor. Kas kullanımına ise diyecek hiçbir şey yok. Gerçekten mükemmel bir şekilde vücudunu yönetip kaslarını muhteşem kullanıyor. Vücudu o kadar kaslı ki kadının bel kıvrımı yok olmuş kastan. Çok spor yapıp aşırı sağlıklı beslenen hayatını mükemmel bir düzene sokmuş bir insan Jade. Bu yüzden bu kadar başarılı. İstediği için, yetenekli olduğu ve bu kadar çalıştığı için bu kadar çok seveni var.
Neyse Jade olsun Will da Beast Adams olsun kimse sizin ilginizi çekmez. Çünkü siz sanat yoksunu, ayrımcılık yapan, sınavlara kafayı takmış, boş insanlarsınız. Bu anlattığım kadından, dansın mükemmelliğinden size ne değil mi? “Dansöz altı üstü” diyip geçecek insanlarsınız çünkü hepiniz. Neyse ya gerçekten boş verin siz, zaten biz sanatı siz sevin diye veya ” Bu sanat mı? ” diyin diye yapmıyoruz. Biz sanatı hissettiğimiz için yapıyoruz. Özgürleştiğimiz için dans ediyoruz. Size uzak kavramlar bunlar, size uzak duygular. En iyisi siz gereksiz gereksiz, boş siyaset kavgaları yapmaya devam edin. Sanki dünya hiç yok olmayacakmış gibi, sınavlara çalışıp sevgiyi unutmaya; sevmediğiniz meslekleri yapıp, hiçbir anlam ifade etmeyen kağıt parçaları kazanmaya devam edin. Çünkü hak ettiğiniz başka hiçbir şey yok bu dünyada.
Biliyorum, en büyük korkunuz, her şey bittiğinde siz bu boş işlerin peşinde koşup kaybettiğiniz zaman için ağlarken bizim sizin üstünüzde dansın verdiği özgürlükle uçacak olmamız ama yapacak bir şey yok. Siz seçtiniz bu hayatı zamanı gelince de katlanacaksınız verdiği acılara.
(Visited 200 times, 1 visits today)