Creative brain sketch with mathematical formulas and paint splatter. Art and mind concept. 3D Rendering

Sanatsız Nesiller

Sanat bir toplumun ne kadar geliştiğini, o toplum içinde yaşayan insanların ruh hallerini ve ne kadar yaratıcı olduklarını diğer toplumlara gösterebilmek için kullanılabilecek en önemli araçlardan biridir. Sanatı kullanarak insanlar, duygularını, düşüncelerini, etraflarında gerçekleşen olayları ve bu olayların sonuçlarını yansıtabilirler ve paylaşabilirler. Her yeni jenerasyona sanatı tanıtmak ve teşvik etmek her bireyin görevidir. Bir toplumun sanatsız yetiştirdiği jenerasyonlar ise, bu toplumun yapabileceği en büyük hatadır. 

Birçok kişi gelişmenin ve başarılı olmanın yalnızca ne kadar para kazanıldığı ile gösterilebileceğini düşünüyor. Bundan dolayıdır ki verebileceğimiz en yakın örnek olan ülkemizde, pek çok aile çocuklarının ilgisi olan şeylere uğraşmasındansa matematiği ve feni anlayıp, ilgisinin olmadığı alanlara yönelmesini istiyor. Bunun nedeni ise tıpkı az önce bahsettiğim gibi “para”. Üstelik buna yol açan yalnızca aileler de değil, bunun en büyük sorumlusu, ülkedeki insanların düşünme biçimleri ve bu düşünme biçimleriyle yetiştirilen bireylerin söz sahibi olması. 

Eski nesillerin insanları özellikle kendileri iyi eğitim alamadı diye gençleri okumaya yönlendirmeye çalışıyor, ki bu çok güzel bir durum. Ancak bunu yaparken genellikle o kişilerin ilgi alanlarını ve yeteneklerini görmezden geliyorlar Oysaki, bu insanlar, gençleri desteklese ve hayatın yalnızca okumaktan ibaret olmadığını anlasa ülkedeki özgür düşünebilen, yaratabilen ve gerçekten hissedebilen kişi sayısı artar. Müziğe ilgisi olan çocuğun önüne “Böyle işlerden evine ekmek götüremezsin.” diyerek taş koymak ya da resim çizme kabiliyeti oldukça ileri seviyede olan çocuğa “Ne işine yarayacak bu, otur ders çalış!” demek ne herhangi bir toplumun ne de herhangi bir bireyin geleceği için faydalıdır.

Her insan farklıdır, her insanın bir şeylere ilgisi ve yeteneği vardır. Ancak, özellikle, ülkemizdeki eğitim sisteminin belirli bir kalıba göre düzenlenmiş olması, çoğu öğrencinin farklılıklarını, ilgilerini ve yeteneklerini birer birer çürütüyor. Birçok okulda öğrencinin ilgilendiği alanda seçim yapabileceği ders saatleri için genellikle bu seçimler görmezden geliniyor ve birçoğunun almak istemediği dersler programa konuluyor. Fiziğe, kimyaya ya da başka bir derse ilgisi ve becerisi olmayan bir öğrenci, sırf iyi bir üniversite kazanıp maaşı yüksek olan bir alanda meslek sahibi olabilmek için birçok şeyi kenara bırakıyor ve yalnızca ders çalışıyor, istememesine rağmen. Yeteneklerini ve severek yaptığı şeylerin yolunu takip eden öğrenciler ise genellikle ortada kalıyorlar ve keşke bunu yapmak yerine ders çalışsaydım ve para kazanabileceğim bir alan seçseydim, diye düşünüyorlar. 

Ülkemizde sanata verilen önemi arttırabilmek için ve sanatı geliştirebilmek için yapılabilecek pek çok şey var. Ancak bunların birçoğunu yapmak kolay değil çünkü bunlar kökten değişim gerektiriyor ve bizim ülkemiz insanları genelde değişimlere açık olmayan insanlar. Eğer, tamam, yalnızca değişime açık olan kesmi biraz daha düzenlemeye çalışırız diyorsanız bu konuda yapılabilecek pek bir şey yok. Çünkü değişime açık insanlar genellikle bu gibi konuları olumsuz yönde etkileyen insanlar değil, bir şeyleri değiştirmek ve geliştirmek için çabalayanlar oluyorlar. Ne zaman ki ülkemiz insanlarının kafa yapısı ve düşünme biçimleri değişir, o zaman ülkemizde sanata verilen önem artar ve sanat gelişir.

 

(Visited 129 times, 1 visits today)