SANAT KİM İÇİN?

Sanatın kimin için yapılması gerektiği konusunda yıllardır tartışılan ama bir türlü nihai karara varılamayan iki ayrı düşünce var. Kimileri diyor ki sanat, sanat içindir. Diğerleri de diyor ki sanat toplum içindir.
Hiç düşündünüz mü bu konuda neden bir karara varılamıyor? Çünkü bu çok eskiye dayanan tartışma baştan beri sadece iki anlamsız seçenek üzerinden yürütülüyor da ondan. Benim düşünceme göre sanat ne sanat içindir ne de toplum içindir. Çünkü sanatçılık bir meslek değildir. Evet, insanlar sanatın herhangi bir dalındaki yetenekleri yoluyla para kazanabilirler ancak para kazanmak, toplumu eğitmek, memleketin sanat düzeyini daha ileriye taşımak gibi belli bir amaç güdülerek ya da ısmarlanarak sanat yapılamaz. O zaman yapılan şey sanat olmaz. Çünkü sanat saf yaratıcılıktır. Aklına geleni ya da kalbine doğanı her türlü beklenti ve endişeden uzak olarak notaya, kelimeye, tuvale dökmektir. Sanatçı benliğindeki yaratıcılığı ancak sanatı kendisi için yaparsa ortaya çıkarabilir. Evet, sanat ne sanat içindir ne de toplum içindir. Sanat sanatçı içindir. Başkası beğensin ya da beğenmesin önemli olan sanatçının içinde gerçek olan neyse onu ortaya çıkarabilmesidir. Yani sanat ısmarlama olamaz. Ismarlama sanat, olsa olsa yeteneğin maddi ya da manevi bir beklentiyle kullanılması ve hatta pazarlanması olur.
Yukarıdaki sözlerimin bir çoğunuza çok keskin geleceğini tahmin edebiliyorum. Ancak aşağıda vereceğim örnek eminim sizin de sanata bakış açınızı biraz olsun değiştirecektir:
Geçenlerde ressam bir tanıdığımızın tablolarına pek de bir şey anlamadan uzun uzun baktıktan sonra kendisine şu soruyu sordum:
– Çizgileriniz çok karışık ve herhangi bir nesne ya da olayı çağrıştırmıyor. Bu tabloları yaparken insanların bu tablolardan ne anlamasını umdunuz? Sizin ne anlatmak istediğinizi anlamalarını mı yoksa herkesin bu tablolara kendi anlamlarını yüklemelerini mi?

Ressam dostumuz beni şöyle yanıtladı:

– Aslında her ikisini de düşünmedim. O anlarda içimden ne geldiyse sadece onları tuvale döktüm. Evet, ben içimden gelenleri tuvale dökmeye çalıştım ama başkalarının ne düşünmesi gerektiğine dair hiçbir şey amaçlamadım.
Sonra bütün bilgeliği ile ekledi:
– Bu tablolarda kalbin neyi görüyorsa bu tablolar onu anlatıyordur….

(Visited 125 times, 1 visits today)