Sanatın Umudu

Yaşadığımız küresel çağda, hem gelecekte hem de geçmişte sanatın bizler için hep önemli bir yeri olduğunu ve olacağını biliyoruz. Sanat denilince aklımıza tek bir şey gelmiyor elbette. Onlarca, yüzlerce alt başlık sayabiliriz. Ancak hepsini tek bir ana başlıkta topladığımız zaman ortaya “sanat” kelimesi çıkıyor. Peki sanatı bu kadar önemli kılan şey nedir?  

Özellikle yapılan birçok çalışmada sanatla ilgilenen bireylerde veya toplumlarda başarı seviyesi ve kültür seviyesi diğerlerine göre daha kapsamlı ve çoktur. Bunun yanı sıra disiplin anlayışları da daha fazladır. Çünkü hem uğraştıkları sanat dalı hem de yürüttükleri diğer işleri (örneğin okula gitme) onlara planlı ve programlı olmayı sentezler. 

Ülkemiz geneline baktığımız zaman çoğu insan sanatla uğraşmıyor. Özellikle öğrenciler her ne kadar uğraşmak isteseler de fırsat bulamadıkları için yapamıyorlar. Aynı şekilde çoğu okulun da sanat etkinlikleri adı altında yaptığı pek bir etkinlik olmuyor. Halbuki akademik başarımız kadar sosyal faaliyetlerin de bizlere oldukça fazla şey katabileceği gerçeğini atlıyorlar. Örneğin ayda en az bir kez tiyatro, sergi, dans gösterileri ve diğer başka dallar hakkında bilgiler verilse öğrencilerin kültür seviyelerinde olağanca bir yükseliş gözlemlemiş oluruz. Ya da bunların yanı sıra okullarda en az haftada 2 ders saatini “kulüp” adını verdiğimiz etkinlikle geçirsek eminim bizlere hem sosyal açıdan hem de daha yaratıcı olmamız konusunda yardımcı olacaktır. 

Okul dışında ise birçok öğrenci yetiştiremem kaygısına kapılıyor. Bu yüzden belki de içlerindeki o hevesli arzu bir ukde olarak kalıyor. Bu noktada değindiğim gibi planlı programlı olmamız gerekiyor.  Belirli bir süre yaptığınız etkinliklere, uğraşlara devam ettirdiğiniz zaman bu artık sizin bir alışkanlığınız haline gelmiş oluyor. Ki aslında ilk başlarda işlerinizi yetiştirebilmek adına bir plana ihtiyaç da duysanız, bir süre sonra hayatınızın normali haline gelmiş olacak böylece sistemi de çözmüş olacaksınız ve keyif almaya başlayacaksınız. 

Tabii ki sanatla sadece gençler ilgilenmiyor. Okul haricinde her yaştan örnek verebiliriz. Ancak yine baktığımız zaman ilgilenen kişi sayısı diğer ülkelere kıyasla daha yetersiz seviyede kalıyor. Bu durumda insanlara sanat hakkında bilgiler verilmesi güzel bir yöntem olabilir. Onları teşvik etmek adına bazı uygulamalar yürürlülüğe geçebilir. Eğer ilgilenen kişi sayısı artarsa bizden sonraki gelecek nesillere de bu sayede büyük bir miras bırakmış olabiliriz. Ne de olsa teknoloji çağındayız ve özellikle gelecekte teknolojinin bizi büsbütün tutsak etmemesi adına sanatı her daim yaşatmalıyız.  

Son olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” Bunun için daha anlamlı, daha yaşanılabilir bir dünya adına sanata her zaman hayatınızda tutmaya özen gösterin. Aksi taktirde ezbere büyüyeceğimiz, herkesin aynı, ilgi alanlarımızın olmayacağı bir gelecekle karşı karşıya kalabiliriz.

   

(Visited 94 times, 1 visits today)