Öncelikle yazıma sanat ve bilim arasındaki bağlantıyı açıklayarak başlamak isterim.Sanat ve bilim tarih boyunca her zaman bağlantılı olup zaman içerisinde evrilerek şu andaki halini almıştır.Tarih öncesi çağlardan Rönesans dönemine ve modern zamana kadar,bu alanlar arasındaki etkileşim,insan kültürünü,bilgisini ve yaratıcılğını geliştirmiştir.Her ne kadar çok farklı iki başlık gibi görünseler de bize ilham verdikleri kadar birbirlerine de ilham verirler.Yazımda hem insanlıkla yani bizle ve aynı zamanda da birbirleri ile olan bağlantılar açıklığa kavuşturmayı hedefliyorum.
Sanat dediğmiz şey bazen tiyatro,bir kitap veya opera bazen bir resim veya portre bazen de bir şarkı veya dans şeklinde karşımıza çıkabiliyor.Daha nice sanat dalları olsa da en bilinenlerin bunlar olduğunu düşünüyorum.Bu sanat dallarının en büyük ortak noktası duyguların bir takım faaliyetlerle dışa vurulmasıdır.Bu duygular bazen o kadar yük olur ki insana bir şekilde onu dışa vurması gerekir ve böylece şairler,ressamlar ve daha nice sanat dehaları doğmuş olur.Sanatın insan deneyemini onu başka evrenlere götürerek,yeni duygularla tanıştırarak ve bazı şeylere farklı bir gözle bakmasına yardımcı olarak derinleştirdiğini düşünüyorum.Sanatın hayatmıza,bize birçok şey kattığını ve hayatımızı daha renkli hale getridiğini düşünmekteyim.Sanat ile ilgili açıklamalarımı Leonardo da Vinci’nin bir sözüyle tamamlamak istiyorum,”Güneşin çiçekleri renklendirmesi gibi, sanat da hayata renk verir.”. Bilim düşüncelerin ve fikirlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir daldır.Bilimden bahsedince aklımıza muhtemelen ilk teknoloji,elektronik ve buna benzer şeyler geliyor ama oysa bilim bir çiçeğin açışı,birinin güldüğünde yüzündeki kasların oynaması da olabilir oysa ki,ama biz insanlık olarak o kadar kalıplaşmışız ki bazen herşeye sadece bir pencerden bakıyoruz.Bilimin insan deneyemine katkısı birçok şeye farklı pencerelerden bakmasını sağlayıp merak ve hayal gücümüzü derinlemesine geliştirmesidir.Elbette ki zekamızı ve çalışma disiplinimizi geliştirerek bizi daha bilinçli ve hayata karşı daha farkındalık sahibi bireyler de yapabilir ama hayal gücü ve merak olmadan ne kadar zeki de çalışkan da olsak o sorunların ne olduğunu merak edip veya o sorunları nasıl çözüceğimizi hayal edemeyiz.Sanat ve bilim ile uğraşan insanların ortak noktalarından en belirgin olanı dünya üzerindeki çoğu şeye merakla ve keşfedilecek birer şey olarak bakmalarıdır.Leonardo da Vinci bence harika bir örnektir çünkü kendisi o zamanlar çok da onaylanmayan bir şey yaparak yani hem bilim insanı hem de sanatçı olarak bu iki dalın birlikte gayet güzel işleyebileceğini göstererek şu anki modern dünyanın önde gelen temsilcilerinden biri olmuştur.
Sanat ve bilim birbirleri için ilham olabilir,başarıyla ve birlikte yapıldığında dünyayı farklı bir ışıkla görmemizi sağlamak ile birlikte ufkumuzu genişleterek farklı düşünce tarzlarına yelken açmamıza yardımcı olur.Sanat ve bilim insanoğlunun var olması ile başlamış ve insanın dünyayı kavramasının en önemli biçimleri olmuştur.Sanat,bilimin bir şekilde duygu haline dönüşmüş şeklidir.İnsanoğlu ne kalbi yani sanat ne de beyni yani bilim olmadan var olamaz.