Biz sanatın Batı’daki gibi yalnızca dışarıya dönük estetik bir uğraş olmadığını düşünüyoruz. Hemen yanımızda daha keşfedilmemiş sanatlarıyla Anadolu dururken başka sanatlarla uğraşmayı anlayamıyoruz. Avrupa’nın taş kaldırımlarında yürümek yerine Anadolu’nun toprak yollarında yürümek daha iyidir. Bizim için sanat Anadolu’dan beslenmektir.
Başkaları sanatı dünyanın ücra kıyılarında ve ücra köşelerindeki mabetlerde en ufak ayrıntıda sanat ararken biz Anadolu’da bulunan en basit sanat eserleri, en basit yeşil çini bile bizi heyecanlandırmaya yeter.
Başkalarının içi Avrupa’nın dans sanatları yüzünden kıpır kıpır olurken bizim içimizi titretmeye biz efenin dizini yere vurması yeter. Anadolu insanı kendi sanatlarıyla gurur duymalıdır.
Avrupa’nın müzik sanatları insanın sinirlerini gerip insanın içinin ürpermesine sebep olurken Anadolu insanının her zorla karşılaşışı bir müzik, acılı bir musikidir. Anadolu müziği kendi insanının hikayesini, duygularını anlatır.
Avrupa’daki bir heykelin incelenmesi ile ortaya çıkan güzellik, Anadolu insanının en doğal güzelliğiyle aynı seviyededir. Anadolu insanı Avrupa’daki sanat eserlerinden çok daha güzeldir.