San’at Şiiri Düz Yazı

Sen yalnızca kendi dünyanda güzellikler olduğunu sansan da bizim diyarımızda bin bir çeşit güzellik vardır. Her ne kadar bizi güzellik olarak tanımladığın insan yapımı dümdüz caddelere, yalnızca estetik zevk için yapılmış ruhsuz yerlere çekmeye çalışsan da biz engebeli dağlarda, doğayla iç içe büyümüş insanlar, dümdüz caddelerde yürüyemez, inciniriz.

Bizde farklı olarak sen gezdiğin görkemli mabetlerde Batı kültürüne ait izler arar, bunları görmek heyecanıyla etrafına bakınırsın. Bizse kendi kültürümüzün ürünü olan ufak bir şey görünce dahi mutlu olur, heyecanlanırız.

Sen bale gibi Avrupai dansları izlerken çok etkilenirsin, izlediğin şey karşısında duygulanırsın ancak biz Anadolu insanları bu tür şeylerden etkilenmeyiz. Bize başka milletlere ait danslar değil, bizzat kendi kültürümüze ait olan halk oyunları, efelerimizin güçlü zeybeği zevk verir.

Beğendiğimiz müzik bile birbirimizden çok farklıdır. Çok sesli, kanımca seslerin birbirine karıştığı, müzikler senin hoşuna gider örneğin. Ne duygu hissedersin bu müziklerde ne de bir hikaye. O sırada bir de bizim türkülerimiz vardır, insanın kalbini derinden etkiler; bir yaşanmışlık anlatılır bizim şarkılarımızda.

Yaşadığın yerde birçok heykel olabilir. Bunlara bakıp anlamlarını uzun uzun düşünebilirsin, belki de sana bir şey anlatmak istiyordur bu eserler. Sen bu yapıtlara hayran olurken bizim en büyük hayranlığımız hayatın zorluklarına karşı dimdik ayakta duran Anadolu insanıdır, önüne çıkacak zorluklara göğüs geren insanlar…

Anlayacağın sen ne kadar bizi caddelerinde gezdirmeye çalışıp farklı eserler göstersen de bizim için en güzel sanat anlatmaya kelimelerin yetmediği Anadolu’muzdur. Eğer ki sen bu güzelliği keşfedemediysen yolun açık olsun, yollarımız burada ayrılıyor.

 

(Visited 12.718 times, 2 visits today)