Senin gezdiğin yerlerde çiçekler açıyor olabilir, ancak bizim memleketimiz de bin bir baharın güzelliklerini içinde barındırır. Eğer bizi yanına çekmek istersen, zorlanırız, çünkü düz yollarda yürümeye alışkın değiliz; biz dağlarda gezmeye alıştık. Sen, bir mabedin kubbesinde ince bir mozaik ararken gezersin. Biz ise bir duvarda güzel yazılmış bir sülüs yazı görsek etkileniriz, ya da küçük bir parça yeşil çini bile bize büyük bir heyecan verir. Sen, çiçeklerle süslenmiş bir sahnede dans eden beyaz bir kelebeğe bakarken derin bir heyecan hissedersin. Bizim kalplerimizi ise, toprağa sertçe basan ve dağ gibi duran bir zeybeğin dansı etkiler. Fırtına gibi güçlü orkestranın sesleri, senin sinirlerine heyecan verir. Bizim içinse, acı çeken insanların hüzünlü nefes alışları, yanık bir müzik gibi kalbimize işler. Sen, yabancı bir şehirde bir kadın heykeline dikkatle bakarsın. Biz ise bir köylünün, uzun çalışmalardan dolayı eğrilmemiş belini gördüğümüzde, ruhumuzda en büyük zevki hissederiz. Başka bir sanatı bilmeyiz, çünkü karşımızda yazılmamış bir destan gibi duran Anadolu var. Arkadaş, biz bu yolda türküler söylerken, sana elveda diyoruz; yollarımız ayrılıyor.
Açıklık: Şiirsel dil, sembollerle yüklü olduğu için bir hayal gücü gerektirirken, düzyazı anlatımı daha açıktır. Düzyazı, doğrudan anlamı ifade ettiği için anlaşılması daha kolaydır.
Akıcılık: Şiirdeki imgeler ve kelime oyunları, anlatımı ahenkli kılar. Düzyazı ise daha basit ve net bir akışa sahiptir, bu da akıcılığı bir ölçüde azaltır.
Doğallık: Şiirsel dilde doğal olan imgesel anlatım, düzyazıda yerini doğrudan bir anlatıma bırakır. Şiirin özgün havası, düzyazıya göre daha güçlüdür. Şiirdeki fırtına benzetmesi ve orkestranın yarattığı duygusal etki daha sanatsal bir dil kullanırken, düzyazı bu etkiyi daha sade bir şekilde ifade eder. Şiirsel dilin doğallığı burada daha belirgindir.
Yalınlık: Düzyazı, imgelerden arındırılarak yalın bir şekilde ifade edilir. Şiirdeki metaforlar, düzyazıda doğrudan anlatımla yer değiştirir.
Özlülük: Şiir, kelimeleri daha özlü ve etkileyici kullanır. Düzyazıda ise bu özlülük kaybolur; daha fazla açıklama yapılması gerekebilir.
Duruluk: Şiirdeki imgeler çok daha yoğun ve derin anlamlar içerirken, düzyazıda bu imgeler daha açıklayıcı ve sade bir hale getirilir. Bu sadeleştirme, duruluğu artırır.
İnandırıcılık: Şiirin soyut ve estetik dili, düzyazıdaki doğrudan anlatıma kıyasla daha az gerçekçi olabilir, ancak şiirin duygusal gücü inandırıcılığı başka bir düzeyde artırır.