Sanat mı O da Ne?

    Sanat, bir duygunun, güzelliğin dışavurumunda kullanılan yönteme denir. Bu bir gerçektir ki, maalesef sanat ülkemiz tarafından çok fazla değer görmüyor. Bu sebepten ötürü sanatçı olmakta bir o kadar zorlaşıyor. Sanatın başlıca önemlerinden biri ise insanın çevresiyle etkileşim içinde olmasını, etrafında olan bitene daha duyarlı olmasını, özgür düşünebilmesini ve kendini özgürce ifade etmesini sağlar. Sanat yaşamı güzelleştirir, insana ve çevresine değer katar. Kişilere ve toplumlara bambaşka bir bakış açısı sağlar. Fakat ülkece sanata at gözlükleriyle bakmanın bitmesi gerektiğini de söylemek isterim. Ki, sanat olmazsa özgürlük nasıl olsun?

 

 Sanatın tek amacı toplumu eğitmek değildir. Sanat insanın estetiği nasıl algıladığıyla ilgilidir. Bu estetik algı sadece görsel bir algı değil daha çok içsel bir algıdır.  Özellikle günümüzde bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken sanatı hala sadece halkı eğitmek için kullanamayız. Sanat, halkı eğitmenin yanında onların estetik ihtiyacını da karşılamalıdır. Sanat olmasaydı bütün insani duygulardan uzak sadece içgüdüsel davranışlarla hareket eden, kendini ve çevresini tanımayan, iletişimi basit ve ilkel, duyarsız, estetik duygulardan yoksun insanlar olurduk. Bir düşünün; dans yok resim yok, müzik yok, edebiyat yok. Ne kadar boş ve sıkıcı bir yaşam olurdu. Öncelikle hayatımıza anlam katan bu terim aynı zamanda yaşama da anlam katar, hayatı yaşanılabilir kılar, mutluluk verir. Sıradan, herhangi biri olmaktan kurtarır, kişiliğimizi geliştirir ve yaratıcı yönümüzü ortaya çıkarıp gelişmemize yardımcı olur. Bu hayata anlam katan terime katkıda bulunan başlıca önemli insanlar var elbette. Örneğin; Rembrandt Van Rıjn, Pablo Picasso, William Shakespeare…ve daha sayılamayacak binlerce değerli sanatçı. 

 

  Ülkemizde sanatı geliştirmek için ilk olarak eğitimden başlanmalı, gençleri sanata yönlendirmeliyiz. Bir ülkede sanatı geliştirmek için öncelikle insanlar sanat hakkında doğru bilgilendirilmelidir. Sanatın gelişmesinde en büyük etken okullarda verilen eğitimdir. Şunu söylemeliyim ki, ülkemizde sanatla ilgili gerek okullarda gerek sosyal hayatta olsun yeterli çalışmalar yapılmamaktadır. Okullarda, sanatla ilgili okul içi etkinlikler artırılabilir, sergiler, geziler organize edilebilir. Böylece insanların (gençlerin)sanatı daha derinlemesine inceleme imkanı sunacaktır. Bu şekilde sanatın  gelişimine bir miktar katkı sağlayabiliriz. Okullarda öğrencilerin alabilecekleri sanat dersleri için seçenekler arttırılmalıdır. Örneğin ebru sanatı, kilden heykel yapımı, dans gibi seçenekler eklenebilir ve öğrenciler aralarından ilgisini çekeni seçebilirler. Sadece okul içi de değil dışarıda sürdürdüğümüz hayatta da birtakım şeyler yapabiliriz. 

 

  Bu ve bunun gibi basit ve kısa yöntemlerle yavaş yavaş ülkemize sanat alanında katkıda bulunup ilerleme kaydedebiliriz. Sanat hayatımızda büyük bir önem kaplıyor ve o olmadan sosyal hayat olsun hiçbir yerde gelişemeyiz. Eğitimde olsun dışardaki dünya hayatı olsun sanatı her yere yaymaya ve öğretmeye bir an önce koyulmamız lazım, bu bizim elimizde. Atatürk’ün dediği gibi “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”

(Visited 9 times, 1 visits today)