Her şeyden önce söylemek isterim ki bu kişisel fikirlerimin ön planda olduğu bir yazıdır.

Sanat Sanat İçin midir?

          Sanat sanat için midir? Değildir. Tabii sanatın sanatı geliştirme amacı güdülmesi normaldir ancak sanatın farklı türleri, dalları ve antisanat akımları bu olguyu çürütmüştür ve sanatın sanatı geliştirme amacı yok olmuştur.

Sanat Toplum İçin midir?

         Sanat toplum için midir? Değildir. Neden diye soracaksınız çünkü artık eskisi gibi toğlumun en küçük şeyi aile değil bireydir. Artık toplumsallık önemini kaybetmiş, Fransız Devrimi sonrasında her gün artarak bireye verilen değer artmıştır ve artık sanatın toplum adına yapılma durumu yok olmuştur. Sanat bazen sadece vardır bir amacı yoktur.

Peki sanat sanat için değilse, toplum için de değilse sanat ne için?

Sanat İçin İçindir.

        Sanat bir kalıba koyulamaz, sanatın bir düzeni yoktur, sanat aktüeldir ve bu yüzden sanat sadece vardır bir amacı yoktur şöyle diyebiliriz sanatın amacı farklı amaçlara sahip olup amaçsız olmasıdır.

Zurna Dürüm

        Zurna Dürüm bunun en güzel örneğidir. Zurna Dürüm ne düşünüyorsa onu söyler. Bağırmak istiyorsa bağırır, ciddiyetsiz davranır, kimseyi umursamaz hiç bir şeyden pişmanlık duymaz. Zurna Dürüm ülkedeki metal grup eksikliği üzerine kurulmuş ve system of a down gibi gruplardan etkilenmiştir. Zurna Dürüm hapsedilemez, koşullandırılamaz. En ilgiç kısmı ise rastgele kurulmuş olmasıdır, çoğu diğer gruplar gibi ama farkı gruptaki uyumdur… Grup üyelerinin kafası o kadar denktir ki sadece çalmanın ötesine geçmişlerdir… Zurna Dürüm bir fikirdir. Anlamsızlık sanatın tek içinidir ve zurna dürüm bu kurala hizmet eder.

       Son olarak söylemek isterim ki bizim derdimiz Zurna Dürümdür. Derdimizi de Zurna Dürüm anlatır. Zurna Dürümdür bizi, bize, bizden ve bizsi anlatan. Biz kendimizi Zurna Dürümde kaybeder, birbirimizi Zurna Dürümde buluruz. Zurna Dürüm bizedir ve bizler hep Zurna Dürüm eylemek üzereyizdir. Ne aramışsak Zurna Dürümde gizlidir ve Zurna Dürüm ile aşikar olur.‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏ ‏‏‏‏‏‏‏‏

İnsanlık kadar eski sanatı yorumlamak biz insanların görevidir. Sanat her zaman var olacaktır ve hep baki kalacaktır ve biz insanların yapabileceği tek şey onu yorumlamaktır.