Dijital teknolojilerin hızla gelişmesi ve e-kitapların yaygınlaşması nedeniyle kütüphanelerin gelecekte hayatta kalma şansı var mı? Bu önümüzdeki yıllarda yüzleşebileceğimiz bir konudur. Hiç kuşku yok ki bu 
meselenin oldukça farklı boyutları vardır.
E-kitap yaygınlaşırsa, kütüphanelerdeki kitapların okunma oranlarının azalacağı şüphesizdir. Bu kapsamda, gelecekte kütüphanelerin yaşama ihtimallerini azaltan nedenler şunlar olabilir. Gelecekte teknolojinin en üst seviyeye çıkması nedeniyle çocuklar ve gençler tüm okumalarını telefon, tablet gibi dijital ortamlardan yapabilecekler. Ayrıca, kitapların dijital ortama aktarılmaları nedeniyle fiziki olarak onlara ihtiyaç duyulmayabilecektir. Bu iki nedenden dolayı kütüphanelerin okuyucuları cezbetmek için yeni yöntemler bulması gerekir.
Bugün bile e-kitap okuyanların sayısı fiziki olarak kitap okuyanların sayısında daha fazladır. Önümüzdeki 10 yıl içinde ne olabileceğini tahmin etmek hiç de güç değil. Bu durumda, tüm kütüphanelerin kapanacağını iddia etmek doğru olmasa da kütüphanelerin sayısının hızla azalacağını söylemek mümkün olabilir. Ancak, internette her zaman güvenli veya doğru bilgiye ulaşmak kolay değil. Bu nedenle güvenli ve doğru bilgiye ulaşabileceğimiz kaynaklara ihtiyacımız yine de olacak. O halde kütüphaneler de bu ihtiyacı karşılayacak şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Fiziki olmasa bile sanal ortamlarda güvenli ve doğru bilgi sunabilen kütüphanelere insanlığın her zaman ihtiyacı olacaktır.
Sonuç olarak, e-kitapların sayısı çoğalacak ve fiziki kitap diye bir şey gelecekte basılmayacaktır. Bu nedenle, kütüphaneler, çağın gereklerine uygun şekilde yeniden yapılandırılmalı ve dijital ortamda güvenli ve doğru bilgi sağlamalıdır. Böylece hem fiziki kitaplar hem de e-kitaplar birlikte okuyucuya sunulabilir. Unutmayalım ki halen internet kullanamayan veya dijital ortama yabancı olan insanların sayısı da az değil.